Kozan

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Adana iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : ko'zan

kozasına çekilmek

Anlamı:

1. çevreyle ilişkisini kesmek, hiçbir şeye karışmamak

Örnek:

1. Hiçbir tarakta bezim kalmadı, ipek böceği gibi kozama çekilmiş, kendi hâlimde, politikaya bulaşmadan yaşıyorum.

1. Hiçbir tarakta bezim kalmadı, ipek böceği gibi kozama çekilmiş, kendi hâlimde, politikaya bulaşmadan yaşıyorum.

kozasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kozası olmayan

közleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Közlemek işi

2. Köz üzerinde pişirilen yiyecek

közlemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Et, sebze, meyve, hamur vb.ni köz üzerinde pişirmek

közleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Közleşmek işi

közleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Köz durumuna gelmek

Kozluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Batman iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : ko'zluğu

kozmetik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cildi ve saçları güzelleştirmeye, canlı tutmaya yarayan her türlü madde

Lisan : Fransızca cosmétique

kozmetikli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kozmetik içeren

2. Kozmetik kullanılmış

Örnek:

1. Onun gençliğinde pudralı yanak, kozmetikli bıyık, briyantinli saçtı güzel sanılan.

1. Onun gençliğinde pudralı yanak, kozmetikli bıyık, briyantinli saçtı güzel sanılan.

kozmetiksiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kozmetik içermeyen

2. Kozmetik kullanılmamış

kozmik

İlgili Kelimeler:

kozmik ışınlar, kozmik madde_icerik, kozmik oda

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , gök bilimi , gök bilimi , sıfat , sıfat , gök bilimi , gök bilimi , Evrenle ve onun genel düzeniyle ilgili

2. Haber alma ile ilgili, evrensel

Lisan : Fransızca cosmique

kozmik ışınlar

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Yıldızlar arası uzaylardan gelerek atmosfere giren, kaynakları kesin olarak bilinmeyen ışınlar

kozmik madde

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Evreni oluşturan madde

kozmik oda

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yetkili görevlilerin girebildiği ve çalışabildiği, içinde ülke için çok önemli belgelerin bulunduğu yer

kozmogoni

Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Evren doğumu

Lisan : Fransızca cosmogonie

kozmogonik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Evrenin doğumuyla ilgili

Lisan : Fransızca cosmogonique

kozmografya

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Gök biliminin, matematik ve fiziğin yalnız temel kavramlarından yararlanarak belli başlı olaylarını ele alan dalı

Lisan : Yunanca

Telaffuz : kozmogra'fya

kozmoloji

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzay bilimi

Lisan : Fransızca cosmologie

Telaffuz : l ince okunur

kozmolojik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uzay bilimsel

Lisan : Fransızca cosmologique

Telaffuz : l ince okunur

kozmonot

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Uzay adamı

Lisan : Fransızca cosmonaute

kozmopolit

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çeşitli uluslardan kimseleri barındıran, içinde bulunduran

Örnek:

1. Kapağı Londra'ya atan Avrupalılar hep bu kozmopolit semtte barınmış.

1. Kapağı Londra'ya atan Avrupalılar hep bu kozmopolit semtte barınmış.

2. isim , isim , isim , isim , Ulusal özelliklerini yitirmiş kimse

Örnek:

1. Namık Cemil, milletini hiçe sayan kozmopolitlerden de değildi.

1. Namık Cemil, milletini hiçe sayan kozmopolitlerden de değildi.

Lisan : Fransızca cosmopolite

kozmopolitlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kozmopolit olma durumu

kozmos

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Evren

Lisan : Fransızca cosmos

Telaffuz : ko'zmos

kozu kaybetmek

Anlamı:

1. istediğini yapabilme imkânını yitirmek