koyut

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , mantık , mantık , isim , isim , matematik , matematik , mantık , mantık , Ön doğru

koyuverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyuvermek işi, koyverme

koyuvermek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir yere bırakmak, koymak

Örnek:

1. Gözlerimi kapadım ve ilk defa erkeklerden intikam almayı düşünerek kendimi koyuverdim.

1. Gözlerimi kapadım ve ilk defa erkeklerden intikam almayı düşünerek kendimi koyuverdim.

2. Oluruna bırakmak

3. Salmak

Telaffuz : koyu'vermek

koyverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyuverme

koyvermek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Koyuvermek

Örnek:

1. Bu sözleri işiten Bünyamin kendini iyice koyverip hüngür hüngür ağlamaya başladı.

1. Bu sözleri işiten Bünyamin kendini iyice koyverip hüngür hüngür ağlamaya başladı.

Telaffuz : ko'yvermek

koz

İlgili Kelimeler:

koz helva

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ceviz

2. İskambil oyunlarında diğer kâğıtları alabilen, onlara üstün tutulan belirli renk ve işaretteki kâğıt

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Başarı fırsatı olan elverişli durum, saldırış ve savunma fırsatı

Örnek:

1. Başvurduğu bu olağanüstü tabiyede varlığını değil, yokluğunu koz olarak kullanmıştır.

1. Başvurduğu bu olağanüstü tabiyede varlığını değil, yokluğunu koz olarak kullanmıştır.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Karşısındakini alt edecek etkili şey

Lisan : Farsça gavz, goz

köz

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük kor parçası

koz helva

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ceviz ve şekerle yapılan ağdalı bir helva türü, koz helvası

koz helvacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koz helvası yapan veya satan kimse

koz helvası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koz helva

koz kırmak

Anlamı:

1. oyunda elindeki kozlardan birini kullanmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , yanlış tutum içinde bulunmak

Örnek:

1. Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu.

1. Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu.

koz vermek

Anlamı:

1. imkân tanımak, elverişli durum sağlamak

koza

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İçinde tohum veya krizalit bulunan korunak, kozalak

Örnek:

1. Pamuk kozası. İpek kozası.

1. Pamuk kozası. İpek kozası.

2. İpek böceğinin ördüğü ve içine kapandığı korunak

Lisan : Farsça ġūze

koza çekmek

Anlamı:

1. kozayı temizleyip ayıklamak

Örnek:

1. Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı.

1. Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı.

kozacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İpek kozası alıp satan kimse

kozacılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kozacının yaptığı iş

kozak

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kozalak

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Metalden yapılmış, içine antlaşma ve padişah mektuplarının konulduğu kutu

Kozaklı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nevşehir iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : koza'klı

kozalağımsı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kozalaksı

kozalak

İlgili Kelimeler:

denizkozalağı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Koza

2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Kozalaklıların, genellikle dibi yuvarlak, tepesi koni biçiminde ve odunsu dokulu meyvesi, kozak

Örnek:

1. Kozalaklar çıtırdıyor çamlarda...

1. Kozalaklar çıtırdıyor çamlarda...

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Olmamış, kuru, ham meyve

4. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Bal mumuna basılmış mührün bozulmaması için üzerine yapıştırılan fil dişinden kapakçık

kozalaklı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kozalağı olan

kozalaklılar

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Açık tohumlulardan, yaprakları iğnemsi, yemişleri kozalak biçiminde, porsukgilleri, servigilleri, çamgilleri içine alan bir bitki takımı, iğne yapraklılar

kozalaksı

İlgili Kelimeler:

kozalaksı bez

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kozalağa benzeyen, kozalak görünüşünde olan, kozalak gibi, kozalağımsı

kozalaksı bez

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Beynin altında bulunan küçük bir bez

kozalı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kozası olan