92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Kötü olma durumu, kemlik, şer
1. Bunun için iyilerle kötüleri, iyilikle kötülüğü ayırt edebilmek lazım.
1. Bunun için iyilerle kötüleri, iyilikle kötülüğü ayırt edebilmek lazım.
2. Zarar verecek davranış veya söz
1. Hiç çare yok, bu tüller yırtılacak ve bütün korkunçluğuyla kötülük ateşi çıkarılacaktır ortaya.
1. Hiç çare yok, bu tüller yırtılacak ve bütün korkunçluğuyla kötülük ateşi çıkarılacaktır ortaya.
1. kötü davranmak, zarar vermek
1. Kötülük edeni öldürür veya ayetlerin emrettiği cezalardan birini verir.
1. Kötülük edeni öldürür veya ayetlerin emrettiği cezalardan birini verir.
1. -i , -i , -i , -i , Bir olay, bir konu vb.ni yalnız olumsuz yönleriyle düşünmek veya ele almak
1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Her şeyi kötü yanıyla ele alan, hep en kötüyü bekleyen, kötüye yorumlayan, karamsar, bedbin, pesimist, iyimser karşıtı
1. Günlerimi neşeli ve hülyalı iki kısma ayıran iki tabiatım, kötümser ve iyimser iki felsefem vardı.
1. Günlerimi neşeli ve hülyalı iki kısma ayıran iki tabiatım, kötümser ve iyimser iki felsefem vardı.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kötümser duruma gelmek, karamsarlaşmak
1. isim , isim , isim , isim , Kötümser olma durumu, karamsarlık, bedbinlik
1. Bir kötümserlik bürümüş sizin içinizi.
1. Bir kötümserlik bürümüş sizin içinizi.
2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Her şeyi en kötü yanından ele alan, her durumu karanlık gören ve hep en kötüyü bekleyen dünya görüşü, pesimizm, pesimistlik
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyemeyen, ayağa kalkamayan (kimse), oturak
1. Duvar diplerinde kötürüm gibi yatıyorlar, uyukluyorlardı.
1. Duvar diplerinde kötürüm gibi yatıyorlar, uyukluyorlardı.
2. Yürüyemeyecek derecede sakat (bacak)
1. O vakit iki yanmış odundan hiç fark edilmeyen kötürüm bacaklarını gördük.
1. O vakit iki yanmış odundan hiç fark edilmeyen kötürüm bacaklarını gördük.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İşleyemeyen, iş yapamayan
1. yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyememek
1. Mağdurun belinden aşağısını felce uğrattı, bütün hayatı boyunca kötürüm kaldı.
1. Mağdurun belinden aşağısını felce uğrattı, bütün hayatı boyunca kötürüm kaldı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , güçsüz kalmak
1. Acılıyım karım öleli / Kalmışım yarı kötürüm
1. Acılıyım karım öleli / Kalmışım yarı kötürüm
1. `kusurlu da olsa bir şeyin elde bulunması, hiç bulunmamasından daha iyidir` anlamında kullanılan bir söz
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kötürüm duruma gelmek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Algılama özelliğini kaybetmek
1. Vakitsiz kötürümleşen ruh, onun mucizesiyle ısındı, kımıldandı, doğruldu; bir sağlığa kavuşuyordu.
1. Vakitsiz kötürümleşen ruh, onun mucizesiyle ısındı, kımıldandı, doğruldu; bir sağlığa kavuşuyordu.
1. yanlış, beğenilmeyen bir anlam vermek
1. Ne oldu ki Ömer Ağa, dedi. Lafımı yanlış anladın, kötüye çektin?
1. Ne oldu ki Ömer Ağa, dedi. Lafımı yanlış anladın, kötüye çektin?
1. yetkisini yasalara aykırı yolda kullanmak
1. Görevlerini kötüye kullandılar.
1. Görevlerini kötüye kullandılar.
2. birinin iyi davranışından istenilmeyen yolda yararlanmak
1. O benim dinlemekteki sabrımı, saflığımı kötüye kullandı.
1. O benim dinlemekteki sabrımı, saflığımı kötüye kullandı.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Dedikodu
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sivrisinek vb. hayvanların ısırmasından korunmak için vücuda sürülen özel sıvı
çöp kovası, merdivenkovası
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle su ve sulu şeyler taşımaya, kuyudan veya denizden su çekmeye yarayan üstünden kulplu kap
1. Suyu Pire Mahmut bir kovayla getirip kaptanın başından aşağı boşaltıyor.
1. Suyu Pire Mahmut bir kovayla getirip kaptanın başından aşağı boşaltıyor.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kabın alacağı miktarda
1. Mezarının etrafına toplanan fakirlerden biri balıksırtı yığılan toprağın üzerine iki kova su döktü.
1. Mezarının etrafına toplanan fakirlerden biri balıksırtı yığılan toprağın üzerine iki kova su döktü.
3. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Futbolda çok gol yiyen (kaleci veya takım)