Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kötü komşu insanı hacet sahibi eder
Anlamı:

1. `kötü komşu kendisinden emanet olarak istenen şeyi vermez, emanet isteyen de gidip o şeyden satın alır` anlamında kullanılan bir söz


kötü kötü düşünmek
Anlamı:

1. üzüntülü düşüncelere dalmak

Örnek:

1. Ben başladım kötü kötü düşünmeye.

1. Ben başladım kötü kötü düşünmeye.


kötü olmak
Anlamı:

1. olumsuz bir durum almak

2. beğenilmemek, takdir edilmemek

3. kadın kötü yola düşmek

Örnek:

1. En insaflıları biraz acır, ah zavallı kötü oldu, alnının yazısı imiş derler.

1. En insaflıları biraz acır, ah zavallı kötü oldu, alnının yazısı imiş derler.


kötü söyleme eşine, ağı katar aşına
Anlamı:

1. `ilişkide bulunduğun kimseleri sözlerinle incitme, kötüleme ki onlar da sana daha büyük kötülük yapmasınlar` anlamında kullanılan bir söz


kötü söylemek
Anlamı:

1. birtakım olumsuz, beğenilmeyen, istenmeyen tutum ve davranışları olduğunu söylemek, kötülemek


Ön Takı : (biri için)

kötü yol
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Yanlışlık, uygunsuzluk

2. Yasa dışılık


kötü yola düşmek
Anlamı:

1. kötü kadın olmak


kötü yola sapmak
Anlamı:

1. doğruluktan ayrılıp istenilmeyen ve yanlış işler yapmak


kötü yola saptırmak
Anlamı:

1. kötü yola sürüklemek

Örnek:

1. Parmak kadar çocuğu kötü yollara saptıranların kökünü kazırım.

1. Parmak kadar çocuğu kötü yollara saptıranların kökünü kazırım.


kötü yola sürüklemek
Anlamı:

1. yasa dışı, uygunsuz veya hoşa gitmeyen bir yaşayış içine sokmak

Örnek:

1. Kız kardeşini kötü yola sürükledi diye babası reddetmişti.

1. Kız kardeşini kötü yola sürükledi diye babası reddetmişti.


kötücül

İlgili Kelimeler:

kötücül yazılım

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kötülük isteyen (kimse)

2. Kötü niyetli

Örnek:

1. Geçkin kızla yakışıklı, kötücül genç adamın dansları, hemen herkesin dile getirebileceği bir an.

1. Geçkin kızla yakışıklı, kötücül genç adamın dansları, hemen herkesin dile getirebileceği bir an.

3. Kötü huylu


kötücül yazılım
Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Bilgisayar sisteminde veya ağ üzerinde zarara yol açmak, çalışmaları aksatmak amacıyla hazırlanmış yazılım


kötücüllük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kötücül olma durumu

Örnek:

1. İçinde bir yerlerde kötücüllüğe meyyal bir ruh taşıdığına inanmaya işte o sıralar başlamıştı.

1. İçinde bir yerlerde kötücüllüğe meyyal bir ruh taşıdığına inanmaya işte o sıralar başlamıştı.


kötüleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kötülemek işi


kötülemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Biri veya bir şey için olumsuz, aşağılayıcı, hoş olmayan sözler söylemek

Örnek:

1. İsveçli doktorun suyu kötülemekteki asıl amacı, Viyana'da bir bira fabrikası açmak iznini elde etmekmiş.

1. İsveçli doktorun suyu kötülemekteki asıl amacı, Viyana'da bir bira fabrikası açmak iznini elde etmekmiş.

2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İnsanın sağlığı bozulmak

3. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Nesnelerin niteliği bozulmak, kalitesi bozulmak


kötüleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kötülenme işi


kötülenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kötülenmek işi

Örnek:

1. Talihimize küseriz ama millî menfaat prensiplerinin bizim yüzümüzden kötülenmesini istemeyiz.

1. Talihimize küseriz ama millî menfaat prensiplerinin bizim yüzümüzden kötülenmesini istemeyiz.


kötülenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kötüleme işi yapılmak veya kötüleme işine konu olmak

Örnek:

1. Ortak dostlara her fırsatta çekiştirilip kötülendiğim haberleri geldi.

1. Ortak dostlara her fırsatta çekiştirilip kötülendiğim haberleri geldi.


kötüleşme

İlgili Kelimeler:

anlam kötüleşmesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kötüleşmek işi

Örnek:

1. Oyun arasından sonraki parçada işler kötüleşmeye başladı.

1. Oyun arasından sonraki parçada işler kötüleşmeye başladı.


kötüleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kötü duruma gelmek

Örnek:

1. Havalar kötüleşti.

1. Havalar kötüleşti.


kötüleştiriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kötüleştirme işi


kötüleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kötüleştirmek işi


kötüleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kötü duruma gelmesine yol açmak


kötüleyebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kötüleyebilmek işi


kötüleyebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kötüleme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Kötüleme becerisi bulunmak