92406 kayıt bulundu.
koro hâlinde
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Tek veya çok sesli olarak yazılmış bir müzik eserini seslendirmek için bir araya gelen topluluk
1. Her halkevinde müzik öğretmenlerinin kurduğu korolar vardı.
1. Her halkevinde müzik öğretmenlerinin kurduğu korolar vardı.
Lisan : İtalyanca coro
Telaffuz : ko'ro
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Toplu bir durumda, hep birlikte
1. Denizciler, koro hâlinde iyi dileklerini tekrarladılar.
1. Denizciler, koro hâlinde iyi dileklerini tekrarladılar.
2. Gürültülü bir biçimde
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kocanın karısına verdiği ad
1. Benim köroğlu yamandır. Üç tavuk besler bizim gecekondunun önünde, bir kafes içinde.
1. Benim köroğlu yamandır. Üç tavuk besler bizim gecekondunun önünde, bir kafes içinde.
Telaffuz : kö'roğlu
1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Güneş tacı
Lisan : İtalyanca corona
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kalbi taç şeklinde kuşatıp besleyen (damarlar)
Lisan : Fransızca coronaire
korozyon akımı, korozyon derinliği, grafitli korozyon, yerel korozyon, alaşım korozyonu, aralık korozyonu, çukur korozyonu, gaz korozyonu, kaynak korozyonu
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Aşındırma
Lisan : Fransızca corrosion
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Bir elektrot reaksiyonu ile oluşan ve paslanmaya yol açan akım
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Metalin korozyondan etkilenen bir yüzeyi ile metalin orijinal yüzeyi arasındaki dik uzaklık
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dalından yeni koparılmış, tazeliği üstünde, daha büyümemiş (bitki), kart karşıtı
1. Körpe fidan.
1. Körpe fidan.
2. Çok genç (kimse)
1. Köşedeki masada körpe, ötekinde olgun birer hoş kadın...
1. Köşedeki masada körpe, ötekinde olgun birer hoş kadın...
3. Yavruluktan henüz çıkmış (hayvan)
1. Kaplan ve yılan, körpe ceylan hayaliyle gözlerini kapadılar.
1. Kaplan ve yılan, körpe ceylan hayaliyle gözlerini kapadılar.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Henüz bozulmamış, yıpranmamış
1. Körpe ruhlar üzerinde heykeltıraş gibi çalışmayı severim.
1. Körpe ruhlar üzerinde heykeltıraş gibi çalışmayı severim.
1. isim , isim , isim , isim , Körpe olma durumu, tazelik, taravet
1. O zaman yüzünün çocuklara mahsus körpeliği masuniyetle birleşmişti.
1. O zaman yüzünün çocuklara mahsus körpeliği masuniyetle birleşmişti.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Korporasyonla ilgili
1. Korporatif devlet.
1. Korporatif devlet.
Lisan : Fransızca corporatif
1. isim , isim , isim , isim , Konu külliyatı
Lisan : Fransızca corpus
Telaffuz : ko'rpus
1. isim , isim , isim , isim , Küçük, kısa korse
1. İnce belini önden bağcıklarla bağlanmış bir korsaj sıkmıştı.
1. İnce belini önden bağcıklarla bağlanmış bir korsaj sıkmıştı.
Lisan : Fransızca corsage
bilgisayar korsanı
1. isim , isim , isim , isim , Gemilere saldıran deniz haydudu, deniz hırsızı
1. Bu adayı ilk defa Portekizli korsanlar bulmuşlar.
1. Bu adayı ilk defa Portekizli korsanlar bulmuşlar.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Başkalarının hakkını zor kullanarak alan kimse
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İzinsiz olarak çoğaltılan (kitap, kaset vb.)
4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İzinsiz olarak yapılan
1. Korsan miting.
1. Korsan miting.
5. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Bir hakkı izinsiz olarak kullanan
1. Korsan kasetçilik. Korsan yayın.
1. Korsan kasetçilik. Korsan yayın.
Lisan : İtalyanca corsaro
1. isim , isim , isim , isim , Korsan olma durumu
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir hakkı izinsiz olarak kullanma
1. isim , isim , isim , isim , İnce görünmek için kullanılan esnek iç giysisi
2. Herhangi bir darbeden zarar görmemesi için boyna takılan, bel fıtığı gibi durumlarda bedeni düzgün tutmaya yarayan nesne, sargaç
Lisan : Fransızca corset
Telaffuz : ko'rse
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Korsesi olan
1. Abanarak ve korseli göğsünü âdeta kavalyesinin göğsünde ezerek dans ediyordu.
1. Abanarak ve korseli göğsünü âdeta kavalyesinin göğsünde ezerek dans ediyordu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Korsesi olmayan
1. Ekseriyeti teşkil eden kadınlar korsesiz, hafif bir sabah esvabı ile geliyorlardı.
1. Ekseriyeti teşkil eden kadınlar korsesiz, hafif bir sabah esvabı ile geliyorlardı.
tenis kortu
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Tenis oynanan alan, tenis sahası, tenis kortu
1. Otelin tenis kortunu geçtik.
1. Otelin tenis kortunu geçtik.
Lisan : İngilizce court
1. isim , isim , isim , isim , Âşıktaşlık, flört
Lisan : İtalyanca corte
Telaffuz : ko'rte