Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
körleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kesmez, işlemez veya yararlanılmaz duruma gelmek

Örnek:

1. Bıçak körleşti.

1. Bıçak körleşti.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Değer, önem veya yeteneğini yitirmiş duruma gelmek


körleştiriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Körleştirme işi


körleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Körleştirmek işi


körleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Körleşmesine yol açmak

Örnek:

1. Makası körleştirdi.

1. Makası körleştirdi.


körletebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Körletebilmek işi


körletebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Körletme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Oğlum, senin gibi bir yiğit oğlum varken benim gözümü kim körletebilir?

1. Oğlum, senin gibi bir yiğit oğlum varken benim gözümü kim körletebilir?

2. Körletmeye gücü yetmek


körletiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Körletme işi


körletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Körletmek işi


körletmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Keskinliğin azalmasına veya yitirilmesine sebep olmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Değer ve yeteneklerinin yitirilmesine sebep olmak


korluk

İlgili Kelimeler:

akkorluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kor olma durumu

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Mangal


körlük

İlgili Kelimeler:

bakar körlük, bellek körlüğü, gece körlüğü, renk körlüğü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görme engellilik

2. Kesmez olma durumu

Örnek:

1. Bileği taşındaki bıçak bir ileri gidiyor, bir geriliyor, ağzının körlüğünü yok ediyordu.

1. Bileği taşındaki bıçak bir ileri gidiyor, bir geriliyor, ağzının körlüğünü yok ediyordu.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dikkatsizce ve beceriksizce yapılan iş

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gerçeği görememe durumu

5. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Bitkilerin tomurcuk vermemesi durumu


korna
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Motorlu taşıtlarda, bisikletlerde sesle işaret vermek için kullanılan ve içinden hava geçirilerek çalınan boru, klakson

Örnek:

1. Saat on iki olur olmaz, apartmanın önünde kornayı öttürdüm.

1. Saat on iki olur olmaz, apartmanın önünde kornayı öttürdüm.


Lisan : İtalyanca corna

Telaffuz : ko'rna

kornea
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Saydam tabaka


Lisan : Latince

korner

İlgili Kelimeler:

korner atışı, korner direği, korner vuruşu

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Köşe

2. Köşe atışı

Örnek:

1. Hızlı verilen paslara koşmaz, saçım bozulacak diye kornerden gelen topa kafa vurmazdı.

1. Hızlı verilen paslara koşmaz, saçım bozulacak diye kornerden gelen topa kafa vurmazdı.


Lisan : İngilizce corner

korner atışı
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Köşe atışı


korner direği
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Futbolda köşe atışının yapılacağı yeri belirleyen bayraklı direk


korner vuruşu
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Köşe atışı


kornet
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Pistonlu orkestra çalgısı


Lisan : Fransızca cornet

kornetçi
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Kornet çalan kimse


kornetçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kornetçinin yaptığı iş


korniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Perde asmaya yarayan, metal veya plastikten yapılmış araç

2. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , Çerçeve biçiminde oymalı çıkıntı

3. Sarp, kayalık çıkıntı

Örnek:

1. Küçük Çamlıca'nın kornişinde sıra sıra park etmiş son model arabalar duruyor.

1. Küçük Çamlıca'nın kornişinde sıra sıra park etmiş son model arabalar duruyor.


Lisan : Fransızca corniche

kornişçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Korniş yapan veya satan kişi


kornişçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kornişçinin yaptığı iş


kornişon
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kabuğunun üzeri pürtüklü bir tür turşuluk salatalık


Lisan : Fransızca cornichon

korno
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Savaşlarda çağrı aracı olarak kullanılan boynuz veya fil dişi boru

2. müzik , müzik , müzik , müzik , Bir ağızlık, kendi üzerine dolanmış koni biçiminde uzun bir boru ve ağzı genişçe açılan bir kulaklıktan oluşan üflemeli bakır çalgı


Lisan : İtalyanca corno

Telaffuz : ko'rno