92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Orta boylu, düşük kulaklı, tüyleri kısa bir tür av köpeği
Lisan : Macarca kopó
köprüaltı çocuğu, köprübaşı, Köprübaşı, köprü üstü, köprü yol, asma köprü, küçük köprü, panel köprü, güreşçi köprüsü, hava köprüsü, kaptan köprüsü, sırat köprüsü, yaya köprüsü
1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı
1. Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı.
1. Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey
1. Annesinin yalnız onunla değil hiç kimseyle bir köprüsü yoktu.
1. Annesinin yalnız onunla değil hiç kimseyle bir köprüsü yoktu.
3. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri
4. spor , spor , spor , spor , Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum, güreşçi köprüsü
5. spor , spor , spor , spor , Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durumu
6. tıp , tıp , tıp , tıp , Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi
1. akarsu veya göl vb. üzerinde köprü inşa etmek
1. Ama siz öteki kıyıya köprü kurmadan geçtiniz.
1. Ama siz öteki kıyıya köprü kurmadan geçtiniz.
2. spor , spor , spor , spor , elleri arkadan yere dayayıp ayak uçlarına basarak vücudu yay gibi germek
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Kaptan köşkü
1. isim , isim , isim , isim , Vadi veya ırmak üstünden demir yolu veya kara yolunun geçişini sağlayan, ayaklar üzerine oturtulmuş, yüksek ve uzun köprü, viyadük
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kimsesiz ve gideceği yeri olmayan kişi
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , İlerlemek için çıkılan elverişli kıyı veya tutulan önemli nokta
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Önemli mevki
Telaffuz : köprü'başı
1. isim , isim , isim , isim , Manisa iline bağlı ilçelerden biri
2. Trabzon iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : köprü'başı
1. isim , isim , isim , isim , Köprü yapan kimse
2. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Tombazlarla köprü kuran istihkâm kıtası
3. tarih , tarih , tarih , tarih , Osmanlı ülkelerinde, özellikle ordunun geçeceği yollar üzerindeki köprüleri onarmak ve korumakla görevli takım
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Omuz başıyla göğüs kemiğinin üst ucu arasında bulunan ve derinin altında belli olan uzunca kemik
1. `kişi işini gördürünceye kadar yardım beklediği kimseyle iyi geçinir` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Erzurum iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : köprü'köy
köprüleme ameliyatı
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Vücudun bir yerinden alınan damarı, tıkanmış damarın yerine koymak suretiyle yapılan tedavi, damar aktarma, baypas
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Kalpte tıkanmış bir damarın beslediği bölgeye kan akışını sağlamak üzere yapılan damar ekleme ameliyatı, baypas ameliyatı
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Köprülü duruma gelmek, köprüsü olmak
1. bir işten vazgeçme veya geri dönme imkânı kalmayacak biçimde kesin bir davranışta bulunmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Köprüsü olan
2. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , İki bölümü bir köprü ile birbirine bağlanmış (yapı)
1. Köprülü konak.
1. Köprülü konak.
1. `zamanla şartlar çok değişti, eski durum kalmadı` anlamında kullanılan bir söz
it kopuk
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kopmuş
1. Kopuk düğme.
1. Kopuk düğme.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Toplum kurallarına aldırmayan erkek, işsiz güçsüz, serseri
1. Siz daha elinizin altındaki iki üç kopuğa söz geçiremiyorsunuz.
1. Siz daha elinizin altındaki iki üç kopuğa söz geçiremiyorsunuz.
balköpüğü, denizköpüğü, katranköpüğü, pekmezköpüğü, pekmez köpüğü, sabunköpüğü, tıraş köpüğü
1. isim , isim , isim , isim , Sabun, deterjan vb.nin suda erimesinden oluşan beyaz kabarcık
2. Çalkanan, kaynatılan, mayalanan, yukarıdan dökülen sıvıların üzerinde oluşan hava kabarcıkları yığını
1. Kahve köpüğü.
1. Kahve köpüğü.
3. Yapay olarak elde edilen, yumuşak ve esnek dolgu gereci
4. kimya , kimya , kimya , kimya , Gaz ve buharların sıvı katmanları ile kuşatılmasından oluşan yığın
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hayvanların, bazı kez de insanların ağzında görülen salyamsı kabarcıklar
1. Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı.
1. Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı.