köprü


İlgili Kelimeler:

köprüaltı çocuğu, köprübaşı, Köprübaşı, köprü üstü, köprü yol, asma köprü, küçük köprü, panel köprü, güreşçi köprüsü, hava köprüsü, kaptan köprüsü, sırat köprüsü, yaya köprüsü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı

Örnek:

1. Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı.

1. Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey

Örnek:

1. Annesinin yalnız onunla değil hiç kimseyle bir köprüsü yoktu.

1. Annesinin yalnız onunla değil hiç kimseyle bir köprüsü yoktu.

3. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri

4. spor , spor , spor , spor , Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum, güreşçi köprüsü

5. spor , spor , spor , spor , Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durumu

6. tıp , tıp , tıp , tıp , Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi