Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
arabalı vapur
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kara yolu ve demir yolu araçları ile yolcuları bir kıyıdan öbür kıyıya geçirmeye yarayan gemi, arabalı, araba vapuru, feribot


arabalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Garaj

Örnek:

1. Odasının tam altına tesadüf eden bu arabalığa girince.

1. Odasının tam altına tesadüf eden bu arabalığa girince.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Araba dolduracak miktarda olan

Örnek:

1. Bir arabalık odun.

1. Bir arabalık odun.


araban

İlgili Kelimeler:

arabankürdi, bayatiaraban, şedaraban

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , müzik , müzik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde bir makam


Lisan : Arapça ʿarabān

Telaffuz : araba:nı

Araban
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gaziantep iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

arabanın ön tekerleği nereden geçerse art tekerleği de oradan geçer
Anlamı:

1. `kıdem ve yaş bakımından büyük olanların yaptıkları her zaman örnek alınır` anlamında kullanılan bir söz


arabanın tekerine taş koymak
Anlamı:

1. güçlük çıkarmak


arabankürdi
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde az kullanılmış birleşik bir makam


Lisan : Arapça ʿarabān + Farsça kurd + Arapça -ī

Telaffuz : arabankürdi:

arabaşı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hindi veya tavuk etiyle hazırlanan, pişmiş ve dondurulmuş hamur ile birlikte yenen çorba


Telaffuz : ara'başı

arabasını düze çıkarmak
Anlamı:

1. karşılaştığı güçlükleri yenip işini kolay yürür duruma getirmek


arabasız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Arabası olmayan

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Araba olmaksızın


arabasızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arabasız olma durumu


arabesk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arap müziğini andıran, genellikle karamsarlığı konu edinen bir müzik türü

2. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , Girişik bezeme

Örnek:

1. Kelimelerden birtakım arabeskler yapıyor. Bizim bütün divan edebiyatımız işte hep bu arabeskler, bu minyatürlerdir.

1. Kelimelerden birtakım arabeskler yapıyor. Bizim bütün divan edebiyatımız işte hep bu arabeskler, bu minyatürlerdir.


Lisan : Fransızca arabesque

arabeskçi
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Arabesk müzik sanatçısı

2. Arabesk müzikten hoşlanan kimse


arabeskçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arabeskçinin yaptığı iş

2. Arabeskçi olma durumu


arabeskleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arabesk durumuna gelme


arabeskleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Arabesk özelliği kazanmak


Arabi

İlgili Kelimeler:

zamkıarabi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arapça

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Araplarla ilgili, Araplara özgü olan


Özel: Evet

Lisan : Arapça ʿarabī

Telaffuz : arabi:

Arabist
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arap dili ve edebiyatıyla uğraşan kimse


Özel: Evet

Lisan : Fransızca arabiste

Arabistan defnesi
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Dulaptal otugillerden, Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen, kabukları hekimlikte kullanılan bir ağaççık (Daphne gnidium)


Arabistik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arap dili ve kültürü araştırmaları


Özel: Evet

Lisan : Fransızca arabistique

Arabizasyon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Araplaştırma


Özel: Evet

Lisan : Fransızca arabisation

arabozan
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İki kişinin arasındaki dostluğu veya geçimi bozan (kimse), ara bozucu, ordubozan, fesatçı, fitçi, nifakçı, münafık, müfsit, müzevir


Telaffuz : ara'bozan

arabozanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arabozanın işi, ara bozuculuk, ordubozanlık, fesatlık, fesatçılık, fitçilik, nifakçılık, münafıklık, müzevirlik, müfsitlik

Örnek:

1. Onun yaptığı arabozanlıktan başka bir şey değil.

1. Onun yaptığı arabozanlıktan başka bir şey değil.


araç

İlgili Kelimeler:

araç gereç, araç telefonu, ağır araç, insansız araç, rahim içi araç, uzun araç, zırhlı araç, arazi aracı, canlı yayın aracı, hava aracı, itfaiye aracı, koruma aracı, kurtarma aracı, nakil aracı, naklen yayın aracı, servis aracı, uzay aracı, iletişim araçları, üretim araçları

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta gücünden yararlanılan nesne

2. Taşıt

Örnek:

1. Araçlarından inen iki polis sulara basmamak için sıçrayarak kapıya doğru yaklaşıyorlar.

1. Araçlarından inen iki polis sulara basmamak için sıçrayarak kapıya doğru yaklaşıyorlar.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta

Örnek:

1. Bu yüzden iyi anlaşmak için araçların mükemmelliği söz konusu değildir.

1. Bu yüzden iyi anlaşmak için araçların mükemmelliği söz konusu değildir.


Araç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : a'racı