92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Üretilecek malı elde etmek için üretim sırasında kullanılan yarı işlenmiş mal
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Şarkı, türkü, köçekçe vb. küçük güfteli bestelerde, güftenin iki kıtası arasına veya başına, sonuna da gelebilen, sözsüz çalınan parça
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sık sık söylenen söz veya açılan sorun
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Takım arkadaşına rakip oyuncular arasından geçirilerek atılan pas
1. isim , isim , isim , isim , Genel seçimler dışında yapılan ara dönem seçimleri
1. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması hâlinde, ara seçime gidilir.
1. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması hâlinde, ara seçime gidilir.
1. isim , isim , isim , isim , Soğuk ve sıcak yemek servisi arasında ikram edilen hafif sıcak yiyecek
1. isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , Üniversitelerde yarıyıl içinde yapılan sınav, vize, vize sınavı
arada sırada
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Seyrek olarak, arada bir, arada sırada, bazen, bazı bazı, kimi vakit, kimi zaman, zaman zaman, anbean, gâh, gâhi, kâh
1. Ara sıra daha eski dil hususiyetlerine rastlanması tabiidir.
1. Ara sıra daha eski dil hususiyetlerine rastlanması tabiidir.
1. isim , isim , isim , isim , Doğrudan doğruya konuşulan veya yazılan konuyu ilgilendirmeyen dolaylı söz, istitrat
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ara cümle
1. sürekli, durmadan
1. Sabahtan beri ara vermeden yağan sessiz, ince nisan yağmuru.
1. Sabahtan beri ara vermeden yağan sessiz, ince nisan yağmuru.
1. yeniden başlamak için bir işi bir süre bırakmak, durmak
2. yeniden başlamak üzere konuşmayı durdurmak
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Arada
1. Dünya böyledir zaten / Kadın olmasın ara yerde
1. Dünya böyledir zaten / Kadın olmasın ara yerde
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Dört ana yönden ikisi arasında olan yönlerden her biri, asyön
1. Kuzeydoğu, kuzeybatı, güneydoğu, güneybatı ara yönlerdir.
1. Kuzeydoğu, kuzeybatı, güneydoğu, güneybatı ara yönlerdir.
araba araba, araba falakası, araba mezarlığı, araba vapuru, bir araba, yaylı araba, at arabası, çöp arabası, domuz arabası, el arabası, kağnı arabası, kira arabası, makam arabası, muhacir arabası, ordövr arabası, öküz arabası, polis arabası, servis arabası, şeytanarabası, tanzifat arabası, taş arabası, tatar arabası, tay tay arabası, top arabası, yarış arabası, yük arabası
1. isim , isim , isim , isim , Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı
1. Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır.
1. Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu taşıtın aldığı miktarda olan
1. İki araba saman. Bir araba kömür.
1. İki araba saman. Bir araba kömür.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Arabalar dolusu
1. Dünyanın masrafını yapmış, araba araba toprak, gübre taşıtmıştır.
1. Dünyanın masrafını yapmış, araba araba toprak, gübre taşıtmıştır.
1. `iş işten geçtikten sonra verilen öğüdün değeri yoktur` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Çift atlı arabalarda, okun dibinde ve iki yanında bulunan, uçlarına koşum kayışları bağlanan ağaç bölüm
1. `her işte başarıya ulaşabilmek için kullanılması gereken özel yöntemler vardır` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Kullanılmaz duruma gelmiş veya eski arabaların bırakıldığı yer
1. isim , isim , isim , isim , Arabalı vapur
1. Sen de gel bakalım! Araba vapurunda işe başla!
1. Sen de gel bakalım! Araba vapurunda işe başla!
1. isim , isim , isim , isim , Arabayı süren kimse
1. Her şey, arabacı ve atlar bile artık bizim neşemizin ahengiyle revanlaşırdı.
1. Her şey, arabacı ve atlar bile artık bizim neşemizin ahengiyle revanlaşırdı.
2. Araba yapan veya satan kimse
arabalı vapur
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Arabası olan
2. isim , isim , isim , isim , Arabalı vapur