köle

İlgili Kelimeler:

toprak kölesi

Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan kimse, kul, esir(I)

2. Birinin emri altında bulunan, özgür olmayan kimse

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir şeye aşırı derecede bağlı olan kimse

Örnek:

1. İçkinin kölesi. Paranın kölesi.

1. İçkinin kölesi. Paranın kölesi.

köleci

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karıncaların başka türlerin yuvalarını talan etmesi durumu

koledok

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Öd kanalı

Lisan : Fransızca cholédoque

kolej

Anlamı:

1. isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , Öğretim programında yabancı bir dil öğretimine ağırlık veren okul

2. Bazı meslek okullarına verilen ad

Örnek:

1. Polis koleji. Sağlık koleji.

1. Polis koleji. Sağlık koleji.

Lisan : Fransızca collège

kolejli

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kolej öğrencisi

kolejlilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kolejli olma durumu

koleksiyon

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öğrenme, yarar sağlama veya zevk amacıyla bir araya getirilmiş ve özelliklerine göre sınıflara ayrılmış nesnelerin bütünü, derlem

Örnek:

1. Koleksiyonun kitapçılıktan kazanılan paralarla devşirildiğini belirtiyor.

1. Koleksiyonun kitapçılıktan kazanılan paralarla devşirildiğini belirtiyor.

2. Modaevlerinin giyimdeki yenilikleri tanıtmak için düzenlediği defilelerde gösterilen modellerin bütünü

Lisan : Fransızca collection

koleksiyoncu

İlgili Kelimeler:

pul koleksiyoncusu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koleksiyon yapmaya meraklı kimse, derlemci

koleksiyonculuk

İlgili Kelimeler:

pul koleksiyonculuğu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koleksiyoncunun yaptığı iş, derlemcilik

Örnek:

1. Onun koleksiyonculuğu, kemiyetteki kahramanlığı ise, boyuna keyfiyette arayıp asla bulamadığı kadını ne yapıp yapıp yakalayabilmek gayretinden.

1. Onun koleksiyonculuğu, kemiyetteki kahramanlığı ise, boyuna keyfiyette arayıp asla bulamadığı kadını ne yapıp yapıp yakalayabilmek gayretinden.

kolektif

İlgili Kelimeler:

kolektif ortaklık, kolektif şirket

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birçok kimseyi veya nesneyi içine alan, birçok kişi ve nesnenin bir araya gelmesi sonucu olan

Örnek:

1. Kolektif bir görüş rahatlığı insanı düşündürmekten kurtarır.

1. Kolektif bir görüş rahatlığı insanı düşündürmekten kurtarır.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Ortaklaşa

Lisan : Fransızca collectif

kolektif ortaklık

Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Bütün ortakların sorumluluğu tam ve sınırsız olan ortaklık, kolektif şirket

kolektif şirket

Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Kolektif ortaklık

kolektifleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ortaklaşma

kolektifleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ortaklaşmak

kolektifleştirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ortaklaştırma

kolektifleştirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ortaklaştırmak

kolektiflik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kolektif olma durumu

kolektivist

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , Ortaklaşacı

Lisan : Fransızca collectiviste

kolektivizm

Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Ortaklaşacılık

Lisan : Fransızca collectivisme

kolektör

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atık suların akmasını sağlayan boru

2. fizik , fizik , fizik , fizik , Toplaç

Lisan : Fransızca collecteur

köleleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köleleşmek işi

köleleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Köle durumuna gelmek

köleleştiriş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köleleştirme işi

köleleştirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köleleştirmek işi

köleleştirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Köle durumuna getirmek

Örnek:

1. Köleleştiren vazifeden kaç, içinden gelmeyen işi yapma.

1. Köleleştiren vazifeden kaç, içinden gelmeyen işi yapma.