92406 kayıt bulundu.
1. bir iş yapmaya güçlü bir biçimde, istekle hazırlanmak
1. Selami de kolları paçaları sıvayıp Ali Naci'nin yardımına koşmuştu.
1. Selami de kolları paçaları sıvayıp Ali Naci'nin yardımına koşmuştu.
1. içtenlikle karşılamak veya kucaklamaya hazırlanmak, sevgisini ve dostluğunu göstermek
1. O gün ... bütün bir yıl dargın durduklarına kollarını açarlardı.
1. O gün ... bütün bir yıl dargın durduklarına kollarını açarlardı.
2. korumak, yardım etmek
Ön Takı : (birine)
1. kucaklamak
1. Beni kollarının arasına alıyor, saçlarımı okşuyor.
1. Beni kollarının arasına alıyor, saçlarımı okşuyor.
karpuz kollu
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kolu olan
1. Kollu sandalye.
1. Kollu sandalye.
2. Herhangi bir biçimde kolu olan
karakolluk, kolluk kuvveti
1. isim , isim , isim , isim , Güvenliği sağlamakla görevli polis veya jandarma
1. Bu onurlu kolluk görevini seve seve üstlenirlerdi.
1. Bu onurlu kolluk görevini seve seve üstlenirlerdi.
1. isim , isim , isim , isim , Gömlek kollarının ucundaki iliklenen bölüm, manşet
1. Frenk gömleğinde, bazen bileklerinden ellerinin üstüne düşen yuvarlak, katı, kolalı kollukları vardı.
1. Frenk gömleğinde, bazen bileklerinden ellerinin üstüne düşen yuvarlak, katı, kolalı kollukları vardı.
2. İş yaparken giysiyi korumak için bilekten dirseğe kadar kola geçirilen, genellikle koyu renkli kumaştan dikilmiş parça
1. Ellerini kolluklarından sıyırıp çekmekte bir zorluğa uğramıştır.
1. Ellerini kolluklarından sıyırıp çekmekte bir zorluğa uğramıştır.
3. Kollara takılan ve dikkati çekmesi istenen görevlilerin kimliklerini gösteren şerit
1. isim , isim , isim , isim , Güvenlik güçlerinin oluşturduğu birlik
1. Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensupları ile kamu hizmet görevlilerinin dernek kurma haklarına başkaca sınırlamalar getirilmesine ... engel değildir.
1. Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensupları ile kamu hizmet görevlilerinin dernek kurma haklarına başkaca sınırlamalar getirilmesine ... engel değildir.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , kimya , kimya , isim , isim , eskimiş , eskimiş , kimya , kimya , Fotoğraf makinesi camı yapımında ve cerrahlıkta kullanılan, alkol ve eter karışımı içinde sıvı durumuna getirilen nitroselüloz
Lisan : Latince
Telaffuz : kolo'dyum, l ince okunur
1. isim , isim , isim , isim , Çam sakızının damıtılmasıyla oluşan, saydam, sarı renkli reçine
Lisan : (Anadolu'da bir Lidya şehrinin adından)
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Hidratlı doğal kalsiyum sülfat
Lisan : Fransızca colophane
Telaffuz : l ince okunur
1. sıfat , sıfat , kimya , kimya , sıfat , sıfat , kimya , kimya , Zamk, jelatin yapısında olan, koloit nitelikleri taşıyan
Lisan : Fransızca colloïdal
Telaffuz : l'ler ince okunur
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Jelatin niteliğinde olan ve suda dağılmışı zarlardan geçmemekle billursulardan ayırt edilen maddelerin genel adı, billursu karşıtı
Lisan : Fransızca colloïde
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , isim , isim , Konuşu
2. Doçentlik sözlü sınavı
Lisan : Latince
Telaffuz : kolo'kyum, l ince okunur
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Niyobyum
Lisan : Colombia adından
Telaffuz : kolombi'yum, l ince okunur
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Kalın bağırsağın gödenden önceki bölümü
Lisan : Fransızca côlon
ana kolon hattı
1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Sütun
1. Mermer kolonları, eski heykelleri önüne gelen alıp gitmişti.
1. Mermer kolonları, eski heykelleri önüne gelen alıp gitmişti.
2. Katlardaki döşemeleri birbirlerine bağlayan düşey boru
Lisan : Fransızca colonne
1. isim , isim , isim , isim , Sömürge
2. Göçmen topluluğu veya bu topluluğun yerleştiği yer
3. Bir ülkede bulunan küçük yabancı topluluğu
1. Ankara'daki Alman kolonisi.
1. Ankara'daki Alman kolonisi.
4. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Birlik durumda yaşayan aynı türden organizmaların oluşturduğu topluluk
Lisan : Fransızca colonie
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , isim , isim , İçinde limon, lavanta, tütün vb. bitkilerin yağı bulunan, hafif kokulu alkollü bir madde
1. O giderken yanaklarına, ellerine kolonya sürdürdü.
1. O giderken yanaklarına, ellerine kolonya sürdürdü.
Lisan : İtalyanca colonia
Telaffuz : kolo'nya