kokoroz

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mısır

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sivri uçlu uzun şey

3. argo , argo , argo , argo , Çirkin kimse

kokorozlanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kokorozlanmak işi

kokorozlanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Göz korkutmak, meydan okumak

kokoş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşırı süslü, birbirine uyumsuz giysiler giymeyi seven kimse

kokoşluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kokoş olma durumu

kokot

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşüfte

Örnek:

1. Parisli kokot zilzurna sarhoş.

1. Parisli kokot zilzurna sarhoş.

Lisan : Fransızca cocotte

kokotluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kokot olma durumu

kokoz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Parası olmayan, züğürt

kokozlanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kokozlanmak işi

kokozlanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , Parasını tüketmek, parasız kalmak

kokozluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Parasız, züğürt olma durumu

Örnek:

1. O kokozluktan, züğürtlükten hiç kurtulamamıştır.

1. O kokozluktan, züğürtlükten hiç kurtulamamıştır.

kokpit

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pilot kabini

Lisan : İngilizce cockpit

köksel

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kökle ilgili

köksü

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ciğer otlarında ve yosunlarda kökü andıran, bitkinin tutunmasına yarayan bölüm

köksüz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kökü olmayan

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Temeli, dayanağı veya aslı olmayan

Örnek:

1. Açık seçik bilgilere dayanmayan bir memleket sevgisinin ne kadar köksüz, ne kadar verimsiz olduğunu acı acı düşündüm.

1. Açık seçik bilgilere dayanmayan bir memleket sevgisinin ne kadar köksüz, ne kadar verimsiz olduğunu acı acı düşündüm.

köksüzlük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köksüz olma durumu

kökten

İlgili Kelimeler:

kökten çiçekli, kökten dinci, kökten sürme

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yüzeyde kalmayıp derine inen, asıl konuyu da içine alan.

Örnek:

1. Kökten bir değişiklik.

1. Kökten bir değişiklik.

kökten çiçekli

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çiçekleri kök saptan veya kök yanından süren bitki çeşitleri

kökten dinci

Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Kökten dincilik yanlısı olan, fundamentalist

kökten dincilik

Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Kurulu düzenin temellerini dinî kural ve inançlar doğrultusunda değiştirip uygulamadan yana olan tutum veya öğreti, fundamentalizm

2. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Amerika'da ortaya çıkan protestan kökenli dinî akım, fundamentalizm

kökten sürme

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Niteliğini soydan almış, türedi olmayan, soylu

köktenci

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Köktencilikten yana olan, köktencilik yanlısı olan, radikal

köktencilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilimde, dinde, siyasette kökten yenilikler yapma eğilimi, radikalizm

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Ele alınan konunun temel nedenlerine, köklerine kadar inen düşünce biçimi, radikalizm

3. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Yaşama biçimlerini, yaşama ilişkilerini eleştirip kökten değiştirme eğiliminde sonuna kadar giden görüş

4. toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , Kurulu düzenin temellerine yönelik toplumsal ve ekonomik değiştirmelerden yana olan tutum veya öğreti, radikalizm

kökteş

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , Aynı kökten gelen çeşitli yapı ve görevi olan (kelimeler): Sevgi, sevinç, sevme; vergi, verim, veri; başlık, başlangıç, başkan gibi

kökteşlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kökteş olma durumu