aport

Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Avın veya kendisine gösterilen şeyin üzerine atılıp getirmesi için köpeğe verilen buyruk sözü

Lisan : Fransızca apporte

aportta beklemek

Anlamı:

1. köpek avını kovalamak üzere hazırda beklemek

2. fırsat kollamak

apoşi

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Çember biçiminde, telden yapılma, torbaya benzeyen büyük gözlü ağ

Örnek:

1. Apoşi dolduktan sonra kopardığı süngerleri bıçağının kuşağı arasına iliştirdi.

1. Apoşi dolduktan sonra kopardığı süngerleri bıçağının kuşağı arasına iliştirdi.

Lisan : Rumca

aposteriori

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Sonsal

Lisan : Latince

Telaffuz : aposterio'ri

apostrof

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Kesme işareti

Lisan : Fransızca apostrophe

apotr

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yardımcı, koruyucu, havari

Örnek:

1. Şimdi, senin apotrların (havarilerin) kimlerdir?

1. Şimdi, senin apotrların (havarilerin) kimlerdir?

Lisan : Fransızca apôtre

appassionato

Anlamı:

1. zarf , zarf , müzik , müzik , zarf , zarf , müzik , müzik , Coşkun bir biçimde

Lisan : İtalyanca appassionato

Telaffuz : appassiona'to

apraksi

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Beceri yitimi

Lisan : Fransızca apraxie

apre

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kumaş veya derinin cilalanması, perdahlanması

2. Dokumacılıkta, boyacılıkta cila olarak kullanılan madde

Lisan : Fransızca apprêt

apreci

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Apre yapan kimse

aprecilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aprecinin yaptığı iş

apreleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aprelemek işi

aprelemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kumaş veya deriyi cilalamak, perdahlamak

apreli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Apresi yapılmış, perdahlanmış veya cilalanmış

apresiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Apresi yapılmamış, perdahlanmamış veya cilalanmamış

april

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Nisan

Lisan : İngilizce april

apriori

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Önsel

Lisan : Fransızca à priori

Telaffuz : aprio'ri

apse

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çıban

Lisan : Fransızca abcès

apse yapmak

Anlamı:

1. bir doku içinde iltihap oluşmak

apseleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Apseleşmek durumu

apseleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yara irin bağlamak, apse yapmak

apseli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Apse durumuna gelmiş olan

apsent

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pelinle kokulandırılmış sert bir içki

Lisan : Fransızca absinthe

apsis

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Yönlü bir eksen üzerinde bir noktanın, başlangıç noktasına olan uzaklığının cebirsel değeri

Örnek:

1. Bir eksen üzerindeki her nokta, apsisi ile belirtilir.

1. Bir eksen üzerindeki her nokta, apsisi ile belirtilir.

2. Koordinat

Lisan : Fransızca abscisse

aptal

İlgili Kelimeler:

aptal aptal

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak, alık salık

Örnek:

1. Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum.

1. Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum.

2. ünlem , ünlem , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , ünlem , ünlem , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Küçümseme ve azarlama bildiren bir seslenme sözü

Örnek:

1. Aptal! Senin yerini açıkça söyledim ben.

1. Aptal! Senin yerini açıkça söyledim ben.

Lisan : Arapça abdāl