92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Avuç
1. isim , isim , isim , isim , Apazlamak işi, avuçlama
2. sıfat , sıfat , denizcilik , denizcilik , sıfat , sıfat , denizcilik , denizcilik , Pupa ile orsa arasında geminin omurgasına 45 derece açı ile esen (rüzgâr)
3. zarf , zarf , denizcilik , denizcilik , zarf , zarf , denizcilik , denizcilik , (a'pazlama) Böyle esen bir rüzgârla
1. Apazlama gidiyoruz.
1. Apazlama gidiyoruz.
1. -i , -i , -i , -i , Avuçlamak
2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gemi apazlama rüzgârla gitmek
3. nesnesiz , nesnesiz , denizcilik , denizcilik , nesnesiz , nesnesiz , denizcilik , denizcilik , Yelken rüzgârla dolup şişmek
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Anonim ortaklıklarda sermaye artırımı için yapılan ödeme çağrısı
Lisan : Fransızca appel
1. isim , isim , isim , isim , Ön içki
1. Hatta öğle yemeğinden önce birer aperitif alsak daha iyi olmaz mı?
1. Hatta öğle yemeğinden önce birer aperitif alsak daha iyi olmaz mı?
2. Yemek öncesinde yenen çerez vb. yiyecek
Lisan : Fransızca apéritif
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Geminin, zinciri toplayıp demirini kaldırmaya hazır olması
2. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Hazır, tetik
3. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Derli toplu, süslü, şık
1. Apiko bir genç gelir.
1. Apiko bir genç gelir.
Lisan : İtalyanca a picco
1. isim , isim , isim , isim , İki bacağın arasında kalan yer
1. Apışlarının arasına bir sac mangal alarak yakıcı soğuktan korunmaya çalışıyordu.
1. Apışlarının arasına bir sac mangal alarak yakıcı soğuktan korunmaya çalışıyordu.
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Bacaklarını açarak yürüyen, ayrık bacaklı
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Yorgun, güçsüz
2. Şaşkın
3. Kuyruğunu apış arasına alarak yılgın yılgın giden (hayvan)
1. ne yapacağını bilemez duruma gelmek
1. Bu sonsuzluğun içinde işte besbelli sen de kendini kaybederek apışıp kalmışsın.
1. Bu sonsuzluğun içinde işte besbelli sen de kendini kaybederek apışıp kalmışsın.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Hayvan yorgunluktan bacaklarını birbirinden ayırarak çöküvermek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ne yapacağını kestirememek, şaşırmak
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Oturmak, bacakları ayırarak çömelmek
1. -i , -i , -i , -i , Hayvanı çok yorarak yürüyecek güç bırakmamak
2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Çifte demir atarak döndükçe geminin bir alan içinde kalmasını sağlamak
1. isim , isim , isim , isim , Duvar şamdanı, duvar lambası
Lisan : Fransızca applique
1. isim , isim , isim , isim , Uygulama
2. Bir kumaş üzerine başka bir kumaş parçası veya bir dantel dikilerek yapılan süs
3. Eldeki haritaya göre arazi üzerinde bir parseli kazıklarla belirtme
Lisan : Fransızca application
1. isim , isim , isim , isim , Düz veya desenli bir kumaştan kesilmiş motiflerin bir başka kumaşa işlenmiş durumu
Lisan : Fransızca appliqué
1. sıfat , sıfat , edebiyat , edebiyat , sıfat , sıfat , edebiyat , edebiyat , Anlaşılmaz, kapalı, karanlık (söz veya yazı)
Lisan : Fransızca apocalyptique
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Doğruluğuna güvenilmez söz veya yazı
Lisan : Fransızca apocryphe
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Subaylarda rütbeyi göstermek için üniformaların omuzlarına takılan işaretli parça, omuzluk
1. Apoletleri, kalpağının şeritleri mutlu ışıklar gibi parlıyormuş.
1. Apoletleri, kalpağının şeritleri mutlu ışıklar gibi parlıyormuş.
2. Giysilerin omuzlarına süs olarak takılan parça
Lisan : Fransızca épaulette
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Siyasi görüş ve olaylardan habersiz veya onlara kayıtsız kalan
Lisan : Fransızca apolitique
Telaffuz : a'politik