Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
apaçık
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok açık, çok belirgin

Örnek:

1. Apaçık bir yalanla kızı yanından uzaklaştırıyordu.

1. Apaçık bir yalanla kızı yanından uzaklaştırıyordu.


Telaffuz : a'paçık

apaçıklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Apaçık olma durumu

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Bir şeyin, hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın açık bir biçimde görünmesi


apak
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bembeyaz

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Çok ak bir biçimde

Örnek:

1. Sonunda uykuya dalınca, ay ışığı uyuyan denizcilerin mutlu yüzlerini apak aydınlattı.

1. Sonunda uykuya dalınca, ay ışığı uyuyan denizcilerin mutlu yüzlerini apak aydınlattı.


Telaffuz : a'pak

apalak
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tombul, gürbüz, iri (bebek veya küçük çocuk)


apandis
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Kör bağırsağın ince bir parmak gibi olan son bölümü


Lisan : Fransızca appendice

apandisit
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Apandisin iltihaplanması


Lisan : Fransızca appendicite

apansız
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ansızın


Telaffuz : a'pansız

apansızın
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ansızın

Örnek:

1. Apansızın havada bir şey vızıldadı.

1. Apansızın havada bir şey vızıldadı.


Telaffuz : a'pansızın

apar topar
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Telaş ve acele ile

Örnek:

1. Gene de açıldı mezarlar hem de apar topar.

1. Gene de açıldı mezarlar hem de apar topar.


aparat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir aracın çeşitli amaçlarla kullanılmasını sağlayan parçaları

2. Araç gereç


Lisan : Almanca Apparat

aparey
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çeşitli parçalardan meydana gelen alet, cihaz


Lisan : Fransızca appareil

aparkat
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Boksta bükük kolla aşağıdan yukarıya doğru çeneye atılan yumruk


Lisan : İngilizce uppercut

aparma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aparmak işi


aparmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Alıp götürmek

Örnek:

1. Geçme namert köprüsünden, ko aparsın su seni.

1. Geçme namert köprüsünden, ko aparsın su seni.

2. argo , argo , argo , argo , Gizlice almak, alıp kaçmak, çalmak

Örnek:

1. Sözü geçen para ehemmiyetsiz bir şeydi ve müdür muavini, onu çok ustalıkla aparmıştı.

1. Sözü geçen para ehemmiyetsiz bir şeydi ve müdür muavini, onu çok ustalıkla aparmıştı.


apart otel
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Konaklayanların yeme içme gereksinimlerini kendilerinin karşılayabilmesi için odalarında veya katlarında her türlü gerecin bulunduğu otel, otelgarni


apartma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Apartmak işi


apartmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Aparma işini yaptırmak


apartman
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birkaç katlı ve her katında bir veya birkaç daire bulunan yapı

Örnek:

1. Apartmandaki dairelerin ışıkları kapalı, herkes mışıl mışıl uyuyor olmalı.

1. Apartmandaki dairelerin ışıkları kapalı, herkes mışıl mışıl uyuyor olmalı.


Lisan : Fransızca appartement

apaş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hayta

Örnek:

1. Paris'te bir tramvayın apaşlar tarafından durdurulup soyulması...

1. Paris'te bir tramvayın apaşlar tarafından durdurulup soyulması...


Lisan : Fransızca apache

apaşlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haytalık


apatit
Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Doğada bulunan, içinde flor veya klor olan doğal kalsiyum fosfat


Lisan : Fransızca apatite

apaydın
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok aydınlık

2. alay yollu , alay yollu , alay yollu , alay yollu , Çok kültürlü, bilgili


Telaffuz : a'paydın

apaydınlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Apaydın olma durumu

Örnek:

1. Sofa apaydınlık, gazı söndürelim.

1. Sofa apaydınlık, gazı söndürelim.


Telaffuz : a'paydınlık

apayrı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Büsbütün ayrı, bambaşka

Örnek:

1. Bu, apayrı bir tetkik mevzusudur.

1. Bu, apayrı bir tetkik mevzusudur.


Telaffuz : a'payrı

apayrılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Apayrı olma durumu