92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Gelir sağlayan yer
2. Kızın evlenip gittiği yer
1. nasip olmak
1. Bu, memleketimin görmek kısmet olmayan yerlerini görebileceğimin sevincidir.
1. Bu, memleketimin görmek kısmet olmayan yerlerini görebileceğimin sevincidir.
1. daha önceden kendisine nasip olan bir şey artık nasip olmamak
1. Çöp tenekeleri modernleşip metal sandıklara dönüşünce bu zavallıların çöp tenekelerinden de kısmeti kesildi.
1. Çöp tenekeleri modernleşip metal sandıklara dönüşünce bu zavallıların çöp tenekelerinden de kısmeti kesildi.
1. `kişi ne kadar çabalarsa çabalasın alın yazısındaki şeye ulaşır` anlamında kullanılan bir söz
1. `Tanrı kendisine kısmet vermemiş olan yaratık, yararlanılacak şeyi elde etmek kolaylaştığı zaman, başka bir işle uğraştığı için bundan yoksun kalır` anlamında kullanılan bir söz
kısmi felç, kısmi seçim
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir şeyin yalnız bir bölümünü içine alan, tikel
Lisan : Arapça ḳismī
Telaffuz : kısmi:
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Vücudun bir bölümünün felçli duruma gelmesi
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , 1961 Anayasasına göre Cumhuriyet Senatosu üyelerinden süresi dolanların yenilenmesi için yapılan seçim
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Cimri
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Alımlı
2. Esmer
1. Sonra karşıda oturan kişmiri, narin kızın kendisini süzdüğünü görünce kalan suyu ona uzattı.
1. Sonra karşıda oturan kişmiri, narin kızın kendisini süzdüğünü görünce kalan suyu ona uzattı.
Telaffuz : kişmi:ri:
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Küçük taneli bir tür çekirdeksiz üzüm
Lisan : Farsça kişmiş
1. isim , isim , isim , isim , Kişnemek işi
1. Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle / Canlandı o meşhur ova at kişnemesiyle
1. Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle / Canlandı o meşhur ova at kişnemesiyle
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , At, bağırır gibi yüksek ses çıkarmak
1. Havayı kokladı, sonra bütün gücüyle yeri göğü inleten bir kişnemeyle kişnedi.
1. Havayı kokladı, sonra bütün gücüyle yeri göğü inleten bir kişnemeyle kişnedi.