92406 kayıt bulundu.
kırbaç kurdu
1. isim , isim , isim , isim , Tek parça deri veya uzun esnek bir değneğin ucuna sırım bağlanarak yapılmış vurma aracı
1. Dünyanın en insafsız elleri sanki beni kırbaçlarla, sopalarla dövdüler.
1. Dünyanın en insafsız elleri sanki beni kırbaçlarla, sopalarla dövdüler.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Çeşitli türleri insanların ve hayvanların kalın bağırsağında yaşayan, boyu 5 santimetre olan, eni gözle görülmeyecek incelikte bir asalak, trikosefal (Trichuris trichiura)
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Örnek hayvanı kırbaç kurdu olan, yuvarlak solucanlar familyası
1. -i , -i , -i , -i , Kırbaçla vurmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Canlandırmak, destek vermek, harekete geçirmek
1. Edebiyata gelince, yaşamla ilgili olan her şeye ilgimi kırbaçladı.
1. Edebiyata gelince, yaşamla ilgili olan her şeye ilgimi kırbaçladı.
1. isim , isim , isim , isim , Kışın, sisli havalarda, ağaç dallarını, toprak çıkıntılarını vb. yerleri kaplayan buz tabakası
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hafif kırlaşmış
1. Tıknaz, kırca, kısa sakallı, kırmızı yüzlü bir efendi.
1. Tıknaz, kırca, kısa sakallı, kırmızı yüzlü bir efendi.
kırcı mantı
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Dolu
2. Ufak ve sert taneli kar
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kırlaşmaya başlamış, kır renkli
2. Bu renkte saçı olan
1. Dükkânın önünde bekledi, kırçıl kuyumcu görününce hemen taşları çıkardı.
1. Dükkânın önünde bekledi, kırçıl kuyumcu görününce hemen taşları çıkardı.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kırçıl duruma gelmek, ağarmaya başlamak
1. Saçlarım artık iyiden iyiye kırçıllaşmış.
1. Saçlarım artık iyiden iyiye kırçıllaşmış.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kırçıl duruma gelmek
1. Kasketinden taşmış siyah saçları yakına gelince çok kırçıllaştı.
1. Kasketinden taşmış siyah saçları yakına gelince çok kırçıllaştı.
1. isim , isim , isim , isim , Kırçıl olma durumu
2. Koyu at donları üzerine ak kılların tek tek dağılması
1. isim , isim , isim , isim , Hayvan kıranı
1. Son kırcında çok davar öldü.
1. Son kırcında çok davar öldü.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Genellikle mısır unuyla yapılan bir pide türü
Lisan : Farsça girde
1. sürekli yakışıksız davranışlarda bulunmak