92406 kayıt bulundu.
1. -i , -i , -i , -i , Kırma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Bu yüzden dakikalar boyunca kapıyı kırabilecekleri bir kütük aradılar ama bulamadılar.
1. Bu yüzden dakikalar boyunca kapıyı kırabilecekleri bir kütük aradılar ama bulamadılar.
2. Kırmaya gücü yetmek
1. isim , isim , isim , isim , Nalbantların atın tırnağını kesmek için kullandıkları keskin demir alet
1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyi, bir yeri kira ile tutan kimse, müstecir
1. Biz bu evde kiracıyız.
1. Biz bu evde kiracıyız.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kıraç duruma gelmek, verimsizleşmek
1. isim , isim , isim , isim , Kıraç yer
1. O bölge kıraçlıktır.
1. O bölge kıraçlıktır.
1. kira ile tutulmuş bir yerde yaşamak
1. Biz Kudüs'te kirada oturuyoruz.
1. Biz Kudüs'te kirada oturuyoruz.
1. isim , isim , isim , isim , Su buğusunun soğuk havalarda, yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince tabaka
1. Sedef parçasını hemen aşağıya düşecek bir kırağı damlası gibi parlatıyordu.
1. Sedef parçasını hemen aşağıya düşecek bir kırağı damlası gibi parlatıyordu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kırağısı olan
1. İşte niyetim o vergili, kırağılı, o tohumu çürüklü topraktan çok, denizle uğraşmak.
1. İşte niyetim o vergili, kırağılı, o tohumu çürüklü topraktan çok, denizle uğraşmak.
1. isim , isim , isim , isim , Kiralamak işi
2. ekonomi , ekonomi , ekonomi , ekonomi , Bir taşınır veya taşınmazın kullanım hakkının belli bir süre için ve belli bir kira karşılığında kiracıya verilmesi
3. ekonomi , ekonomi , ekonomi , ekonomi , Anlaşmaya göre kira süresinin bitiminde mülkiyetin kiracıda bırakılabilmesi durumu
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Kiraya vermek
1. Evi ona kiraladım.
1. Evi ona kiraladım.
2. -i , -i , nesnesiz , nesnesiz , -i , -i , nesnesiz , nesnesiz , Kira ile tutmak
1. Oturduğunuz evin alt katını bir terzi kiralamıştı.
1. Oturduğunuz evin alt katını bir terzi kiralamıştı.
3. -i , -i , -i , -i , Birini belli bir ücretle belirli bir süre çalıştırmak
1. Haydutların reisiyle anlaşıp üç adamını bir ay süreyle kiraladı.
1. Haydutların reisiyle anlaşıp üç adamını bir ay süreyle kiraladı.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kiraya verilmek
2. Kira ile tutulmak
1. Ömer Abit Hanı'nda bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu.
1. Ömer Abit Hanı'nda bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu.
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Kiralama ihtimali veya imkânı bulunmak