92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birleşiminde kireç olan veya kireci çok olan
1. Bir söylenişe göre, arazi tamamıyla kireçli olduğu için ağaçlar serpilme gücünden mahrum kalıyormuş.
1. Bir söylenişe göre, arazi tamamıyla kireçli olduğu için ağaçlar serpilme gücünden mahrum kalıyormuş.
2. Kireç sürülmüş, kireç bulaşmış
1. Bugün ufka bakanın eski deniz yerine / Kireçli bir bataklık çarpıyor gözlerine
1. Bugün ufka bakanın eski deniz yerine / Kireçli bir bataklık çarpıyor gözlerine
1. isim , isim , isim , isim , Kireç konulan yer
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kireci çok olan
1. Kireçlik alan.
1. Kireçlik alan.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kireci andıran, kirece benzeyen, kireç gibi, kirecimsi
1. -i , -i , kimya , kimya , -i , -i , kimya , kimya , Isı yardımıyla kirece çevirmek
2. Yüksek ısı ile kurutmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birleşiminde kireç olmayan veya çok az olan
1. Kireçsiz toprak.
1. Kireçsiz toprak.
2. Birleşiminde karbon tuzlarının oranı düşük olan (su)
1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Kayaçların içinde bulunan kalsiyum karbon tuzunun sularla eritilerek alınması
1. isim , isim , isim , isim , Badana için hazırlanmış sulu kireç
Telaffuz : kire'çsütü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kireçli topraktan hoşlanmayan, kireçli toprakta yetişmeyen, kireççil karşıtı
Telaffuz : kire'çyeren
kiremit fabrikası, kiremithane, kiremit rengi, mahya kiremidi
1. isim , isim , isim , isim , Çatıları örtmekte kullanılan, yan yana dizilerek suyu aşağıya geçirmeden dışarı akıtacak biçimde yapılmış, kızıl toprağın renginde, pişmiş balçık levha
1. En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir.
1. En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir.
Lisan : Rumca
1. çatı aktarmak
1. Geçen gün kiremitleri aktarmak için dama çıkmıştı.
1. Geçen gün kiremitleri aktarmak için dama çıkmıştı.
1. isim , isim , isim , isim , Modern usullerle hazırlanmış balçığın kiremide dönüştürüldüğü iş yeri
1. isim , isim , isim , isim , Kahverengiye çalan kızıl kırmızı renk
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. Kiremit rengi halı.
1. Kiremit rengi halı.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kiremit yapılan yer
Lisan : Rumca + Farsça ḫāne
Telaffuz : kiremitha:ne
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir kimseye gücenmiş, gönlü kırılmış olan
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Gücenmiş, gönlü kırılmış bir durumda
1. Kırgın, usangın kalktı sabahın er saatlerinde.
1. Kırgın, usangın kalktı sabahın er saatlerinde.
3. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Toplu ölümlere yol açan bulaşıcı hastalık
1. isim , isim , isim , isim , Kırgın olma durumu
1. Size karşı hiçbir kırgınlığı yok.
1. Size karşı hiçbir kırgınlığı yok.
2. Vücutta duyulan ağrı, yorgunluk, rahatsızlık, kırıklık
1. isim , isim , isim , isim , Kırgızistan Cumhuriyeti'nde yaşayan Türk soylu halk veya bu halktan olan kimse
Özel: Evet
1. isim , isim , isim , isim , Kırgız Türkçesi
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu Türkçeyle yazılmış olan
Özel: Evet
1. nem, ısı vb. sebeplerle kir, üzerinde bulunduğu yüzeyden ayrılabilir duruma gelmek