Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kıldırabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , nesnesiz , nesnesiz , -i , -i , nesnesiz , nesnesiz , Kıldırma ihtimali veya imkânı bulunmak


kıldırış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıldırma işi


kıldırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıldırmak işi


kıldırmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Kılma işini yaptırmak

2. Namaz kılınmasını sağlamak

Örnek:

1. Böylece birçok cenaze namazı kıldırır, pek çok nikâh kıyarmış.

1. Böylece birçok cenaze namazı kıldırır, pek çok nikâh kıyarmış.


kıldırtma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıldırtmak işi


kıldırtmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kıldırma işini yaptırmak

2. Namaz kılma işini yaptırmak


kile
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle tahıl ölçmede kullanılan belirli hacimdeki kap, ölçek

Örnek:

1. Mercimek kile kile / Ölçerler sile sile

1. Mercimek kile kile / Ölçerler sile sile


Lisan : Arapça keyle

kiler
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap

Örnek:

1. Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu.

1. Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu.


Lisan : Farsça kilār

kilerci
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Saraylarda, büyük konaklarda kiler işlerini yöneten kimse


kilercilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kilercinin yaptığı iş


kilermeni
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Eczacılıkta kullanılmış olan kırmızı renkli kil


Lisan : Farsça gil + ermenī

kılgı
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Uygulama


kılgılı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uygulamalı

2. Maksada uygun, kullanışlı

3. Gerçeklere uygun


kılgın
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uygulamalı


kılgısal
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uygulamalı


kılı kılına
Anlamı:

1. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Tamı tamına

Örnek:

1. Daha çok işin hiç lüzumsuzunu, teferruatını kılı kılına görüyorum, duyuyorum da esaslı kısmını kaçırıveriyorum.

1. Daha çok işin hiç lüzumsuzunu, teferruatını kılı kılına görüyorum, duyuyorum da esaslı kısmını kaçırıveriyorum.


kılı kıpırdamamak
Anlamı:

1. Bir iş, olay veya durum karşısında davranışını değiştirmemek, aldırış etmemek, umursamamak

Örnek:

1. Hikmet Bey yaman adam, dikkat ettim, hiç istifini bozmadı, kılı kıpırdamadı.

1. Hikmet Bey yaman adam, dikkat ettim, hiç istifini bozmadı, kılı kıpırdamadı.


kılı kırk yarmak
Anlamı:

1. titiz ve ayrıntılı bir biçimde incelemek, önemle üstünde durmak

Örnek:

1. Senin gibi kılı kırk yaran bir kıza name beğendirme başarısından dolayı sevgiliniz beyefendiyi kutlarım.

1. Senin gibi kılı kırk yaran bir kıza name beğendirme başarısından dolayı sevgiliniz beyefendiyi kutlarım.


kılıbık
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Karısının baskısı altında bulunan (erkek), karısı köylü, kazak karşıtı

Örnek:

1. Onu da kılıbık bir koca gibi kukla yapar oynatırım.

1. Onu da kılıbık bir koca gibi kukla yapar oynatırım.


kılıbıklaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kılıbıklaşmak işi


kılıbıklaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kılıbık duruma gelmek


kılıbıklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kılıbık olma durumu


kılıbıklık etmek
Anlamı:

1. kılıbığa yakışan davranışlarda bulunmak


kılıç

İlgili Kelimeler:

kılıç alayı, kılıç bacak, kılıç balığı, kılıç gagalı, kılıçhane, kılıçkalkan, kılıç kuşanma, kılıçkuyruk, kılıç oyunu, kılıç pabucu, çalakılıç, dalkılıç, delici kılıç, dürtücü kılıç, kesici kılıç, yalın kılıç, Acem kılıcı, kuzgunkılıcı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzun, düz veya eğri, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin, kın içinde bele takılan, çelikten silah

Örnek:

1. Zırhları biraz paslanmış ve yaldızları bir hayli solmuş eğri kılıçlar asılıydı.

1. Zırhları biraz paslanmış ve yaldızları bir hayli solmuş eğri kılıçlar asılıydı.

2. spor , spor , spor , spor , Bu silah kullanılarak oynanan, hedef bölgesi baş, gövde ve kollar olan bir tür kılıç oyunu

3. Saban ökçesini oka bağlayan ağaç parçası


kılıç alayı
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kılıç kuşanma