Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kıl

İlgili Kelimeler:

kıl burun, kıl çadır, kıl dönmesi, kılkapan, kıl keçisi, kılkıran, kıl kurt, kılkuyruk, kıl kuyruk, kıl otu, kıl payı, kıl testere, kıl yumağı, kılı kılına, emici kıllar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bazı hayvanların derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çıkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantı

2. Keçi tüyü

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Keçi tüyünden yapılmış veya dokunmuş olan

Örnek:

1. Sana kız mı verirler / Kıl şalvar giymeyincek

1. Sana kız mı verirler / Kıl şalvar giymeyincek

4. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Huysuz, geçimsiz (kimse)

5. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Bitkilerde görülen, genellikle silindirimsi, içi boş, çok ince uzantı


kıl (kadar) kalmak
Anlamı:

1. çok az kalmak


Ön Takı : (bir şeyin olmasına)

kıl burun
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Deniz içine uzanmış ince kara parçası


kıl çadır
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Keçi kılından dokunmuş parçalarla kurulan çadır


kıl dönmesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıl ucunun ters gelip derinin içine doğru ilerlemesi


kıl gibi
Anlamı:

1. ipince, incecik


kıl kapmak
Anlamı:

1. birisine sinirlenmek, hareketlerinden rahatsız olmak


kıl keçisi
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Vücut rengi beyazdan siyaha kadar değişmekle beraber en çok siyah renklisi görülen yerli bir tür keçi, karakeçi


kıl kurt
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soğuktan, nemden canlıların ciğerlerinde, nefes borularında olan ince uzun bir kurt


kıl kuyruk
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Zayıf, çelimsiz

Örnek:

1. Hiçbir özelliği olmayan, kendi hâlinde, gösterişsiz, kıl kuyruk bir kedi idi.

1. Hiçbir özelliği olmayan, kendi hâlinde, gösterişsiz, kıl kuyruk bir kedi idi.

2. Züğürt, kılıksız

3. Niteliksiz


kıl olmak
Anlamı:

1. birisi sinirine dokunmak


kıl otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Dağlık çayırlarda yetişen ince ve sert yapraklı bir bitki (Nardus)


kıl payı
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hemen hemen, neredeyse

Örnek:

1. Paldır küldür öfkesi ve taşkın heyecanıyla ortalığı duman etmesine böyle bazen kıl payı kalıyordu.

1. Paldır küldür öfkesi ve taşkın heyecanıyla ortalığı duman etmesine böyle bazen kıl payı kalıyordu.

2. Son anda

Örnek:

1. Emirgân iskelesinin oralarda, ansızın sollayan serseri bir kamyondan kıl payı kurtuldu.

1. Emirgân iskelesinin oralarda, ansızın sollayan serseri bir kamyondan kıl payı kurtuldu.


kil taşı
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , İnce taneli kilin zamanla kat kat yığılması sonucu meydana gelen taş, şist


kıl testere
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çok ince bir tür testere


kıl yumağı
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Saç yeme alışkanlığı olan kimselerin midesinde oluşan ur


kılabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kılabilmek işi


kılabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kılma ihtimali veya imkânı bulunmak


kılade
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gerdanlık, boyna takılan süs eşyası


Lisan : Arapça ḳilāde

Telaffuz : kıla:de, l ince okunur

kılağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taş üzerinde bilenen bir kesici aracın keskin yüzüne yapışan ve aracın iyi kesebilmesi için, yağlanmış yumuşak taşla kaldırılması gereken çok ince çelik parçaları, zağ


kılağılama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kılağılamak işi, zağlama


kılağılamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bilemek


kılağılı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kılağılanmış, keskin duruma getirilmiş olan, zağlı


kılağısını almak
Anlamı:

1. kesici araçları bileği taşına veya kayışa sürterek keskinliğini artırmak


kılağısız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kılağılanmamış, keskin olmayan, zağsız