92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Kumaş, tahta vb. malzemelerle yapılan, kâğıt veya kartona yapıştırılan resim, kolaj
1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Bilgisayar yazılımlarında seçilen bir metni veya nesneyi bir yerden yok edip başka bir yere taşıma işlemi
Telaffuz : ke'syapıştır
1. engel olarak güçleştirmek
1. Yerli atölyelerin işine ket vuruyorlarmış.
1. Yerli atölyelerin işine ket vuruyorlarmış.
Ön Takı : (bir şeye)
1. isim , isim , isim , isim , Temel maddesi baharat katılmış domates olan İngiliz sosu
1. Mayoneze bir itirazı yoktu ama ketçaptan nefret ederdi Celâl.
1. Mayoneze bir itirazı yoktu ama ketçaptan nefret ederdi Celâl.
Lisan : İngilizce ketchup
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yağlı, mayalı veya mayasız hamurdan yapılan çörek
keten helva, keten kuşu, keten tohumu, bataklık keteni, su keteni, yaban keteni
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ketengillerden, çiçekleri mavi renkte ve beş taç yapraklı, lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki (Linumusitatissimum)
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu bitkinin liflerinden yapılmış (dokuma vb.)
1. Saçları, yüzü, bolerosu, keten elbisesi, hepsi vücuduna yapışmış.
1. Saçları, yüzü, bolerosu, keten elbisesi, hepsi vücuduna yapışmış.
Lisan : Arapça kettān
1. isim , isim , isim , isim , Kavrulmuş şekerden yapılan, pamuk görünüşünde bir helva türü
1. Keten helvacı, keten helvam nakaratlı bir türkü ile methederek satardı.
1. Keten helvacı, keten helvam nakaratlı bir türkü ile methederek satardı.
1. isim , isim , isim , isim , Keten helva yapan ve satan kimse
1. Yoksa keten helvacıların -bir masalda olduğu gibi- bir beytine bir kese altın verecek sultanlar mı hâlâ İstanbul'da?
1. Yoksa keten helvacıların -bir masalda olduğu gibi- bir beytine bir kese altın verecek sultanlar mı hâlâ İstanbul'da?
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , İspinozgillerden, güzel sesli, 13 santimetre uzunluğunda tarla ve çalılıklarda yaşayan bir kuş (Carduelis linaria)
1. isim , isim , isim , isim , Keten bitkisinin, yağı çıkarılan veya dövülerek hekimlikte kullanılan küçük taneleri, zeyrek (II)
2. argo , argo , argo , argo , Önemsiz, değersiz kimse
1. Sus ulan keten tohumu. Bak hâlâ konuşuyor.
1. Sus ulan keten tohumu. Bak hâlâ konuşuyor.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Deniz yosununun ince bir cinsi (Muscus arboreus)
2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Turpgillerden, küçük sarı çiçekli, yağlı bir bitki (Chamaelina sativa)
3. Bu bitkiden elde edilen, sabun yapımında ve ressamlıkta kullanılan bir yağ
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, keten vb. türleri içine alan bitki familyası
kethüda bey, akıl kethüdası, kapı kethüdası, kul kethüdası, sultan kethüdası, tersane kethüdası
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Zengin kimselerin ve devlet büyüklerinin buyruğunda çalışan, onların birtakım işlerini gören kimse, kâhya
Lisan : Farsça ked + ḫudā
Telaffuz : kethüda:
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Yeniçeri Ocağında, yeniçeri ağasından sonra gelen en yüksek makamdaki subay
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Karbonil grubuna iki alkil kökünün bağlanmasıyla türeyen birleşik
Lisan : Fransızca céton
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Ağzı sıkı
1. Ne kadar da ketumdur, katlandığı acıları, atlattığı tehlikeleri sergilemeyi hiç sevmez.
1. Ne kadar da ketumdur, katlandığı acıları, atlattığı tehlikeleri sergilemeyi hiç sevmez.
Lisan : Arapça ketūm
1. sır saklamak, ağzı sıkı olmak
1. Sefirlerin az konuşması, ketum olması şarttır derler ya, laf!
1. Sefirlerin az konuşması, ketum olması şarttır derler ya, laf!