92406 kayıt bulundu.
1. -i , -i , -i , -i , Çabucak keşfetmek
Lisan : Arapça keşf + Türkçe edivermek
Telaffuz : ke'şfedivermek
1. isim , isim , isim , isim , Keşfetmek işi
1. Düşüncenin başlıca fonksiyonu, bütün canlı ve cansız varlıklar arasındaki gizli münasebetleri keşfetmesidir.
1. Düşüncenin başlıca fonksiyonu, bütün canlı ve cansız varlıklar arasındaki gizli münasebetleri keşfetmesidir.
1. -i , -i , -i , -i , Var olduğu bilinmeyen bir şeyi bulmak
1. İki genç kadın, birbirlerini keşfeden iki yalnız çocuk gibi memnundular.
1. İki genç kadın, birbirlerini keşfeden iki yalnız çocuk gibi memnundular.
Lisan : Arapça keşf + Türkçe etmek
Telaffuz : ke'şfetmek
kesici diş, kesici kılıç, ağrı kesici, devre kesici, nefes kesici, soluk kesici, yankesici
1. isim , isim , isim , isim , Kesme işini yapan kimse
1. Yol kesici.
1. Yol kesici.
2. Kasaplık hayvanları kesen kimse
3. Kesme işinde kullanılan araç
4. spor , spor , spor , spor , Futbolda savunmanın önünde görev yapan ve topu kesip dağıtan oyuncu, stoper
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Alt ve üst çenenin ön tarafında bulunan, yiyecekleri kesmeye yarayan, yassı, keskin ön dişlerden her biri
yankesicilik
1. isim , isim , isim , isim , Kesici olma durumu
2. Kesicinin yaptığı iş
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Banka ve her tür piyango ikramiyesinde çekme, çekiliş
2. Arap harfli yazıda bazı harflerin baş tarafı yazıldıktan sonra süs için çekilen uzatma
Lisan : Farsça keşīde
Telaffuz : keşi:de
1. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Çek, bono, poliçe gibi değerli kâğıt hükmündeki belgeleri doldurmak, düzenlemek, imzalamak
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Çek veya poliçe düzenleyen ve imzalayan kimse
kesif yem
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yoğun
1. Karanlık, karın beyazlığıyla karışınca daha kesif, elle tutulur gibi bir şey oluyor.
1. Karanlık, karın beyazlığıyla karışınca daha kesif, elle tutulur gibi bir şey oluyor.
2. Saydam olmayan
3. Sık, kalın
Lisan : Arapça kes̱īf
keşfedilmek, keşfetmek, keşfettirmek, keşif kolu
1. isim , isim , isim , isim , Ortaya çıkarma, meydana çıkarma
2. Var olduğu bilinmeyen bir şeyin ortaya çıkarılması
1. Amerika'nın keşfi.
1. Amerika'nın keşfi.
3. Gizli olan bir şey hakkında geniş bilgi edinme
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyin olacağını önceden anlama, sezme, tahmin
5. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Bir olay veya durumun oluş nedenlerini anlayabilmek için yerinde inceleme yapma
1. Bu davaların dağ tepe keşiflerine koşar, kararlarını kaleme alır.
1. Bu davaların dağ tepe keşiflerine koşar, kararlarını kaleme alır.
Lisan : Arapça keşf
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Düşmanın durumunu anlamak, arazi ve yollar hakkında bilgi toplamak için gönderilen kol
1. isim , isim , isim , isim , Sindirilebilir besin maddeleri yüksek, selülozu düşük yem
kesik hava, kesik kelime, kesik Kerem, kesik kesik, kesik koni, kesik piramit, kesik prizma, kulağı kesik
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kesilmiş olan, maktu
1. Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük fakat çok dinç ve güzel bir nineydi.
1. Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük fakat çok dinç ve güzel bir nineydi.
2. Kesilerek bozulmuş olan
1. Kesik süt.
1. Kesik süt.
3. Kısa
4. isim , isim , isim , isim , Çökelek
5. isim , isim , isim , isim , Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür
1. İçinde bir gazete kesiği var.
1. İçinde bir gazete kesiği var.
6. isim , isim , isim , isim , Kesilmiş olan yer
1. Parmağındaki kesikler.
1. Parmağındaki kesikler.
7. Aralıklı
1. Derinlerden gelen kesik düdük sesleri arasında, evimin ve çocuklarımın çığlığını yakalamak için bir hayli uğraştım.
1. Derinlerden gelen kesik düdük sesleri arasında, evimin ve çocuklarımın çığlığını yakalamak için bir hayli uğraştım.
8. spor , spor , spor , spor , Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu)
9. argo , argo , argo , argo , Parası olmayan
10. argo , argo , argo , argo , Tutkun, hayran
11. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sıra, nöbet
Lisan : Yunanca
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Halk şiiri dışında yanık ezgili deyiş
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Bir bölümü kesilerek kullanılan söz
1. foto (fotoğrafçı), oto (otomobil), akü (akümülatör).
1. foto (fotoğrafçı), oto (otomobil), akü (akümülatör).
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Âşık Kerem'in ezgilerinde görülen yanık türkü dalı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kısa kısa
1. Gözlerini indirerek kesik kesik cümlelerle anlattı.
1. Gözlerini indirerek kesik kesik cümlelerle anlattı.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Ara vererek
1. Bir koltuğa oturdu, kesik kesik ifade vermeye başladı.
1. Bir koltuğa oturdu, kesik kesik ifade vermeye başladı.