keriz

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geriz, çirkef, pislik

2. argo , argo , argo , argo , Kumar

3. argo , argo , argo , argo , Kolayca kandırılabilen kimse, aptal

4. argo , argo , argo , argo , Eğlenti

Lisan : Farsça kārīz

kerizci

Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Çalgıcı

2. Hile yapan oyuncu

kerizcilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kerizci olma durumu

kerkenez

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kartalgillerden, leşle beslenen, 35 santimetre uzunluğunda, kızılımsı tüyleri olan bir kuş (Falco tinnunculus)

kerkes

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Akbaba

Lisan : Arapça kerkes

kerki

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Keser

kerkinme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kerkinmek işi

kerkinmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Taşıtlarda kalabalıktan yararlanarak başkalarına sürtünmek, sarkıntılık etmek

kerli ferli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kelli felli

Örnek:

1. Tertemiz giyinmiş, kerli ferli bir adamcağız.

1. Tertemiz giyinmiş, kerli ferli bir adamcağız.

kermen

Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Kale

kermes

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir derneğe, bir çalışmaya yardım sağlamak amacıyla genellikle açık havada satış yapılarak gelir sağlanan toplantı

2. Küçük şehirlerde bayram veya panayır günlerinde yapılan eğlenceli toplantı

Lisan : Fransızca kermesse

kerpeten

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çivi sökmeye veya diş çekmeye yarayan, hareketli bir eksen çevresinde çapraz iki parçadan oluşmuş, kıskaç biçimindeki araç

Lisan : Arapça kelbetān

kerpiç

İlgili Kelimeler:

samanlı kerpiç

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Duvar örmekte kullanılmak için kalıplara dökülüp güneşte kurutulmuş saman ve balçık karışımı ilkel tuğla

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu tuğladan yapılmış

Örnek:

1. Kerpiç evler, ipe serili çamaşırlar gibi ay ışığında sallanıyorlar.

1. Kerpiç evler, ipe serili çamaşırlar gibi ay ışığında sallanıyorlar.

kerpiç dökmek

Anlamı:

1. saman ve balçık karışımını kalıplara boşaltarak kerpiç yapmak

kerpiç gibi

Anlamı:

1. çok sert ve kuru

kerpiççi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kerpiç yapan veya satan kimse

kerpiççilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kerpiççinin yaptığı iş

kerpiçleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kerpiçleşmek işi

kerpiçleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çok sert ve kuru bir duruma gelmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İyice yerleşmek

Örnek:

1. Bir hadise insanın zihninde yer etti mi orada kerpiçleşip kalıyor.

1. Bir hadise insanın zihninde yer etti mi orada kerpiçleşip kalıyor.

kerrake

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İnce softan hafif ve dar bir üstlük

Lisan : Arapça kerāke

Telaffuz : kerra:ke

kerrakeli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Kerrakesi olan

Örnek:

1. Gülgüli, kerrakeli, mor hareli.

1. Gülgüli, kerrakeli, mor hareli.

kerrat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çarpım, çarpma

Lisan : Arapça kerrāt

kerrat cetveli

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çarpım tablosu

Örnek:

1. Ömer hoca bana kerrat cetvelini ezberletti.

1. Ömer hoca bana kerrat cetvelini ezberletti.

kerte

İlgili Kelimeler:

son kerte

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Derece, radde

Örnek:

1. Biz proje ve kontrol görevlileri hatta müteahhit, hepimiz birden tozutma kertesine vardık.

1. Biz proje ve kontrol görevlileri hatta müteahhit, hepimiz birden tozutma kertesine vardık.

kerteleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kerte kerte, azar azar ilerleme durumu, tedriç