92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Ekime elverişli olmayan, taşlı, kumlu toprak
2. Yassı, düz taş
3. mineraloji , mineraloji , mineraloji , mineraloji , Bileği taşı
4. mineraloji , mineraloji , mineraloji , mineraloji , Kayağan taş
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Orman içinde geniş ve çıplak alan, düzlük
1. nesnesiz , nesnesiz , jeoloji , jeoloji , nesnesiz , nesnesiz , jeoloji , jeoloji , Kaya, toprak vb. yerinden koparak aşağıya kaymak
1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Kayşama sonucu yerinden kopmuş parça
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Roma ve Bizans imparatorlarına verilen san
Lisan : Arapça ḳayṣar
1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Özel: Evet
Telaffuz : kayse'ri
1. isim , isim , isim , isim , Sürü, deve sürüsü
2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Başıboş, düzensiz
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Kuytu
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sözünde durmayan
3. argo , argo , argo , argo , Yağcı, dalkavuk, numaracı
kaytan bıyık
1. isim , isim , isim , isim , Pamuk veya ipekten sicim
1. Nefise, titreyerek bir küçük torbaya benzeyen bu atlas kesenin kaytanını çözdü, ağzını açtı.
1. Nefise, titreyerek bir küçük torbaya benzeyen bu atlas kesenin kaytanını çözdü, ağzını açtı.
2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Yelkeni yarı kapatmak için kullanılan örgü halat
1. isim , isim , isim , isim , İnce ve uzun bir bıyık türü
1. Kuyunun başında unum elenir / Kaytan bıyıklarım kana belenir
1. Kuyunun başında unum elenir / Kaytan bıyıklarım kana belenir
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İnce ve uzun bıyıklı
1. Ben büyüyünce uzun boylu, ince endamlı, kaytan bıyıklı bir delikanlı olmak ve hep öyle kalmak emelindeydim.
1. Ben büyüyünce uzun boylu, ince endamlı, kaytan bıyıklı bir delikanlı olmak ve hep öyle kalmak emelindeydim.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kaytanı olan, kaytanla dikilmiş
1. Sonunda, koynundan kaytanlı bir muska çıkardı.
1. Sonunda, koynundan kaytanlı bir muska çıkardı.
1. isim , isim , isim , isim , Kaytarmak işi
1. Kaytarmaya kalkıştım mı öfkeleniyor, çıkışıyor bana.
1. Kaytarmaya kalkıştım mı öfkeleniyor, çıkışıyor bana.