Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kavak

İlgili Kelimeler:

kavak inciri, acı kavak, akçakavak, akkavak, çalık kavak, karakavak, titrek kavak, dağ kavağı, Hollanda kavağı, Kanada kavağı, sepetçi kavağı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Söğütgillerden, sulak bölgelerde yetişen, boyu bazı türlerinde 30-40 metreye değin çıkan, kerestesinden yararlanılan uzun boylu bir ağaç (Populus)

Örnek:

1. Irmağın başında kocaman, çıplak bir tek kavak vardı.

1. Irmağın başında kocaman, çıplak bir tek kavak vardı.


Kavak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Samsun iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : ka'vağı

kavak inciri
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Açık mor renkli bir tür incir


kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur
Anlamı:

1. `kavak ağacının yaprakları tepeden dökülmeye başlar, aşağıdakiler daha sonra dökülürse o yıl kış çetin olur` anlamında kullanılan bir söz


kavakçı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavak yetiştiren kimse


kavakçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavakçının yaptığı iş


Kavaklıdere
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muğla iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : kavaklı'dere

kavaklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavakları çok olan veya kavak ağacı yetiştirilen yer


kaval

İlgili Kelimeler:

kaval kemiği, kaval tüfek

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Genellikle kamıştan yapılan, daha çok çobanların çaldığı, yumuşak sesli, üflemeli bir çalgı

Örnek:

1. Geniş yaylalarında otlanırken sürüler / Çobanı kaval çalar, taşı toprağı güler

1. Geniş yaylalarında otlanırken sürüler / Çobanı kaval çalar, taşı toprağı güler


kaval kemiği
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Baldırda olan iki kemikten kalını, bacakkalemi

Örnek:

1. Kırılan kaval kemiği yeni yeni kaynamaya başladığında arkadaşları ona içkiye devam ederse sakat kalacağını söylediler.

1. Kırılan kaval kemiği yeni yeni kaynamaya başladığında arkadaşları ona içkiye devam ederse sakat kalacağını söylediler.


kaval tüfek
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Namlusu yivsiz tüfek


kavala
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Genellikle Arapların kullandığı, kamıştan yapılan üflemeli bir tür çalgı


kavalcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaval yapan, satan veya çalan kimse


kavalcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavalcının yaptığı iş


kavalye
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kadına, dansta eş olan veya bir yerde, toplantıda arkadaşlık eden erkek

Örnek:

1. Kadınların karşısına da yine bekârlardan ve karısı yanında olmayan erkeklerden bir kavalye grubu diziliyordu.

1. Kadınların karşısına da yine bekârlardan ve karısı yanında olmayan erkeklerden bir kavalye grubu diziliyordu.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kibar erkek


Lisan : Fransızca cavalier

Telaffuz : kava'lye

kavalyelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kadına dansta veya bir toplantıda eşlik etme

Örnek:

1. Acaba bir akşam ben de aynı kavalyeliği yapamaz mıyım?

1. Acaba bir akşam ben de aynı kavalyeliği yapamaz mıyım?


kavalyelik etmek
Anlamı:

1. kadına dansta veya bir toplantıda eşlik etmek


kavanço
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Yelkeni bir bordadan öbür bordaya geçirme

2. argo , argo , argo , argo , Değiştirme, aynı türden bir şeyin yerine bir başkasını koyma

3. argo , argo , argo , argo , Bir işi başka birine yükleme, başına sarma


Lisan : İtalyanca cangia

Telaffuz : kava'nço

kavanoz
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Plastik, cam vb. maddelerden yapılmış ağzı geniş, çeşitli boylarda kap

Örnek:

1. Eliyle koymuş gibi rafta çay kavanozunu buldu.

1. Eliyle koymuş gibi rafta çay kavanozunu buldu.


Lisan : Rumca

kavanoz dipli dünya
Anlamı:

1. üzülmemeyi, biraz boş vermeyi, rahat bir biçimde yaşamayı anlatan söz


kavara
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yel, gaz

2. Gürültü, patırtı


kavara
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Balı alınmış petek

2. Kovanda özellikle kış aylarında arıların yemesi için bırakılan bal


Telaffuz : kava'ra

kavara çekmek
Anlamı:

1. kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , yellenmek


kavaracı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gürültücü


kavaracılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gürültücülük