katılan

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Müdahil

---

katılaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Katılaşmak işi

2. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir maddenin sıvı durumundan katı duruma geçmesi, tasallüp

---

katılaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Katı duruma gelmek

Örnek:

1. Çekilmişti sanki kara toprağın kanı / Yol soğumuş, katılaşmış bir ceset gibi

1. Çekilmişti sanki kara toprağın kanı / Yol soğumuş, katılaşmış bir ceset gibi

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İz bırakmak, belirgin duruma gelmek

Örnek:

1. Bu tutumundan hoşlanmadığını belirten bir küçümsemenin çizgileri dondu, katılaştı yüzünde.

1. Bu tutumundan hoşlanmadığını belirten bir küçümsemenin çizgileri dondu, katılaştı yüzünde.

---

katılaştırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Katılaştırmak işi

---

katılaştırmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Katı duruma getirmek

---

katileşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kesinleşme

---

katileşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kesinleşmek

---

katılgan doku

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Hücreleri şekilsiz bir ara madde içinde bulunan, organların asıl dokularının aralarını dolduran doku

---

katılık

İlgili Kelimeler:

yüreği katılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Katı (I) olma durumu

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Acımasız, duygusuz olma durumu

Örnek:

1. Öğretmenlik için lazım gelen metaneti ve kalp katılığını belki bu sayede kazanırım.

1. Öğretmenlik için lazım gelen metaneti ve kalp katılığını belki bu sayede kazanırım.

---

katılım

İlgili Kelimeler:

katılım belgesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Katılma işi, iştirak

---

katılım belgesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kongre, bilgi şöleni vb. çalışmalara katılanlara, katıldıklarına ilişkin olarak düzenleyenler tarafından verilen belge

---

katılımcı

İlgili Kelimeler:

katılımcı demokrasi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir etkinliğe katılan kimse, şirket vb., iştirakçi

2. Herhangi bir toplantıda yöneticiden söz alıp konuşmaya katılan kişi

---

katılımcı demokrasi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toplumun kişileri ve kurumlarıyla geniş katılımının sağlandığı demokratik yapılanma

---

katılımcılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Katılımcı olma durumu

Örnek:

1. Fırkayı demokratik temellere, katılımcılık ilkelerine oturtmamız gerekecek.

1. Fırkayı demokratik temellere, katılımcılık ilkelerine oturtmamız gerekecek.

---

katılış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Katılma işi

Örnek:

1. Onun bu donanma gecesine katılışının bir tek sebebi var.

1. Onun bu donanma gecesine katılışının bir tek sebebi var.

---

katılıverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Katılıvermek işi

---

katılıvermek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Ansızın veya kısa sürede katılmak

---

Telaffuz : katılı'vermek

katillik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Katil olma durumu

---

katılma

İlgili Kelimeler:

katılma belgesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Katılmak işi

Örnek:

1. Kadının üretime dolaysız katılması, ona ekonomik özgürlüğünü sağlamaktır.

1. Kadının üretime dolaysız katılması, ona ekonomik özgürlüğünü sağlamaktır.

2. toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , İletişim veya ortak davranışta bulunma yoluyla belirli bir toplumsal duruma girme süreci, iştirak

---

katılma belgesi

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Kişinin kurucu ve saklayıcı kuruma karşı sahip olduğu hakları taşıyan ve fona ne kadar pay ile katıldığını gösteren kıymetli evrak

---

katılmak fiil

Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Katma işi yapılmak

Örnek:

1. Süte su katılmış.

1. Süte su katılmış.

2. Bir topluluğa girmek, iştirak etmek, iltihak etmek

Örnek:

1. Üç dört ev ötedeki boş arsada çocukların oyunlarına katıldım.

1. Üç dört ev ötedeki boş arsada çocukların oyunlarına katıldım.

3. Ortak olmak, benimsemek

Örnek:

1. Her konuya kibar bir ses ve bir iki sözcükle katılmak özenindeydi.

1. Her konuya kibar bir ses ve bir iki sözcükle katılmak özenindeydi.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hak vermek

Örnek:

1. Bu çekilmenin bir yanıltmaca olabileceğini söyleyen komutanlarına katılmadı.

1. Bu çekilmenin bir yanıltmaca olabileceğini söyleyen komutanlarına katılmadı.

---

katılmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aşırı derecede gülme, ağlama, gıdıklanma, korkma vb. tepkiler sırasında, solunum kaslarının kasılmasından dolayı soluk kesilmek

Örnek:

1. Babam biraz surat astı ama anam katıldı gülmekten.

1. Babam biraz surat astı ama anam katıldı gülmekten.

---

katıltma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Katıltmak işi

---

katıltmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Katılacak kadar güldürmek veya ağlatmak

Örnek:

1. Üstatların karikatürlerini çizerek kadınları katıltıyordum.

1. Üstatların karikatürlerini çizerek kadınları katıltıyordum.

2. Katılmasına yol açmak

---

katım

İlgili Kelimeler:

koç katımı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Katma işi

Örnek:

1. Koç katımı.

1. Koç katımı.

---