92406 kayıt bulundu.
1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Katar durumuna getirmek, arka arkaya dizmek
1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Katar durumuna gelmek, arka arkaya gelmek
1. isim , isim , isim , isim , Yıkım, felaket
2. Doğal afet
3. Bir şiir veya tiyatro oyununun sonu
4. Fiyasko
Lisan : Fransızca catastrophe
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Göçücü balıkların kışa doğru Karadeniz'den Akdeniz'e geçmesi, anavaşya karşıtı
Lisan : Rumca
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Kat kat
1. Karıncalanmalar birkaç saniye içinde katbekat çoğalarak kafasının her tarafını kapladı.
1. Karıncalanmalar birkaç saniye içinde katbekat çoğalarak kafasının her tarafını kapladı.
Lisan : Türkçe kat + Farsça -be + Türkçe kat
Telaffuz : ka'tbekat
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Katetme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Katetmeye gücü yetmek
Lisan : Arapça ḳaṭʿ + Türkçe edebilmek
Telaffuz : ka'tedebilmek
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Başkilise
1. Katedralin önü turistlerle dolu.
1. Katedralin önü turistlerle dolu.
Lisan : Fransızca cathédrale
1. isim , isim , isim , isim , Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerlik bulunan şeylerin tamamı, grup, ulam
1. Üçüncü kategoride, vatandaşlık bilinci aşılamaya çalışan yazılar toplanıyordu.
1. Üçüncü kategoride, vatandaşlık bilinci aşılamaya çalışan yazılar toplanıyordu.
2. felsefe , felsefe , mantık , mantık , felsefe , felsefe , mantık , mantık , Ulam
Lisan : Fransızca catégorie
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kesin, açık
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Kesinlikle, şartsız olarak
Lisan : Fransızca catégorique
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , `Sınıflamak, ayıklamak` anlamlarındaki kategorize etmek birleşik fiilinde kullanılır
Lisan : Fransızca catégorisé
1. isim , isim , isim , isim , Teşhis ve tedavi amacıyla vücut boşluklarına, damarlar içine ilaç veya sıvı vermek veya almak için özel olarak hazırlanmış tüp
Lisan : Fransızca cathéter
1. -i , -i , eskimiş , eskimiş , -i , -i , eskimiş , eskimiş , Kesmek, bölmek
2. Bir yeri aşarak geçmek, yol almak
1. Yolumuz bir dereyi katedecekti.
1. Yolumuz bir dereyi katedecekti.
Lisan : Arapça ḳaṭʿ + Türkçe etmek
Telaffuz : ka'tetmek
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Ameliyatlarda yaraları dikmek için kullanılan, kedi bağırsağından yapılmış iplik
Lisan : Fransızca catgut
kati teminat
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kesin
1. Cem dayattı ve bu rolü asla kabul etmeyeceğini kati bir dille bildirdi.
1. Cem dayattı ve bu rolü asla kabul etmeyeceğini kati bir dille bildirdi.
Lisan : Arapça ḳaṭʿī
Telaffuz : kati:
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Taşlık
katı atık, katı kalpli, katı söz, katı yağ, katı yumurta, katı yürekli, yüreği katı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sert, yumuşak karşıtı
1. Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu.
1. Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim
1. Katı yürekli. Katı davranış.
1. Katı yürekli. Katı davranış.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan
4. fizik , fizik , fizik , fizik , Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp
5. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Çok, aşırı derecede
1. Susadım ol dem hararetten katı / Sundular bir cam dolusu şerbeti
1. Susadım ol dem hararetten katı / Sundular bir cam dolusu şerbeti
1. isim , isim , isim , isim , Üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarda ortaya çıkan ve kullanıcının artık işine yaramayan katı maddelerin tamamı
1. olan bitenden etkilenmemek, duygusuzlaşmak
1. Tıp öğrencileri morglarda katı kalpli olurlar.
1. Tıp öğrencileri morglarda katı kalpli olurlar.