katılmak

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Katma işi yapılmak

Örnek:

1. Süte su katılmış.

1. Süte su katılmış.

2. Bir topluluğa girmek, iştirak etmek, iltihak etmek

Örnek:

1. Üç dört ev ötedeki boş arsada çocukların oyunlarına katıldım.

1. Üç dört ev ötedeki boş arsada çocukların oyunlarına katıldım.

3. Ortak olmak, benimsemek

Örnek:

1. Her konuya kibar bir ses ve bir iki sözcükle katılmak özenindeydi.

1. Her konuya kibar bir ses ve bir iki sözcükle katılmak özenindeydi.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hak vermek

Örnek:

1. Bu çekilmenin bir yanıltmaca olabileceğini söyleyen komutanlarına katılmadı.

1. Bu çekilmenin bir yanıltmaca olabileceğini söyleyen komutanlarına katılmadı.