Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kaşık atmak (veya çalmak)
Anlamı:

1. iştahla veya çabuk yemek


kasık bağcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kasık bağı yapan veya satan kimse


kasık bağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıtığı içeride tutmak için kullanılan bağ


kasık biti
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Genellikle üreme organları çevresindeki kıl diplerinde yerleşen bir tür bit, kırkayak (Phthirus pubis)


kaşık çalımı
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Ortalığın kararmaya başladığı zaman, akşam yemeği zamanı


kasık çatlağı
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kasık fıtığı


kaşık düşmanı
Anlamı:

1. isim , isim , şaka yollu , şaka yollu , isim , isim , şaka yollu , şaka yollu , Kadın, eş


kasık fıtığı
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Kasık bölgesinde oluşan fıtık, kasık çatlağı, yarımlık


kaşık havası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Orta Anadolu bölgesinde kaşık çalınarak oynanan bir halk oyunu veya bu oyunun müziği


kaşık kadar
Anlamı:

1. çok küçük

Örnek:

1. Hastalanınca yüzü kaşık kadar kaldı.

1. Hastalanınca yüzü kaşık kadar kaldı.


kaşık kaşık
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kaşıkla birbiri ardınca, büyük bir iştahla

Örnek:

1. Çorbayı kaşık kaşık içti, bitirdi.

1. Çorbayı kaşık kaşık içti, bitirdi.


kasık otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Karanfilgillerden, saz biçiminde ince sapları olan, güzel çiçekler açan, kasık yaralarına yararlı sayılan bir bitki (Herniaria hirsuta)


kaşık otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Turpgillerden, iskorbüte karşı kullanılan, yaprakları kaşığı andıran, güzel çiçekler açan bir bitki (Cochlearla officinalis)


kaşık oyunu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yurdumuzun birçok bölgesinde, parmaklar arasına sıkıştırılmış tahta kaşıklar ile şıkırdatılarak çok hareketli bir biçimde oynanan halk oyunu


kaşık sallamak
Anlamı:

1. yemek yemek

Örnek:

1. Gençler tarhana aşına kaşık salladılar.

1. Gençler tarhana aşına kaşık salladılar.


kaşık tırnak
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Demir eksikliğine bağlı kansızlık nedeniyle dışarı doğru dönen tırnak


kaşıkçı

İlgili Kelimeler:

kaşıkçı kuşu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşık yapan veya satan kimse

2. Şimşir, kemik, bağa vb.nden kaşık oyan, süsleyen zanaatçı


kaşıkçı kuşu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Pelikan

Örnek:

1. Bir kaşıkçı kuşu çok yükseklerde tur atıyor.

1. Bir kaşıkçı kuşu çok yükseklerde tur atıyor.


kaşıkçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşıkçının yaptığı iş


kaşıkçın
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Ördekgillerden, gagası kaşık biçiminde, tüyleri ak, kara, kahverengi, ayakları kırmızı bir kuş (Spatula clypeata)


kaşıkla verip kepçeyle geri almak
Anlamı:

1. yaptığı bir iyiliğin acısını çıkarırcasına davranmak


kaşıkla yedirip sapıyla (gözünü) çıkartmak
Anlamı:

1. yaptığı bir iyiliği hiçe indirecek kötülükte bulunmak


kaşıklama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşıklamak işi


kaşıklamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kaşıkla yemek

Örnek:

1. Sustular, bir zaman konuşmadan çorbalarını kaşıkladılar.

1. Sustular, bir zaman konuşmadan çorbalarını kaşıkladılar.


kaşıklanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşıklanmak işi