Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kaşıklanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kaşıkla yenmek


kaşıklatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşıklatmak işi


kaşıklatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kaşıklama işini yaptırmak


kaşıklayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşıklama işi


kaşıklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine kaşık, çatal, bıçak vb. konulan kap

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kaşık yapmaya elverişli

Örnek:

1. Kaşıklık ağaç.

1. Kaşıklık ağaç.

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kaşığın alabileceği ölçüde

Örnek:

1. İki kaşıklık reçel.

1. İki kaşıklık reçel.


kasılgan
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , anatomi , anatomi , sıfat , sıfat , anatomi , anatomi , Kasılma özelliği olan, kasılabilen (kas ve organik doku)


kasılganlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kasılgan olma durumu


kasılış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kasılma işi


kasılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kasılmak işi, takallüs


kasılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kasma işi yapılmak

2. tıp , tıp , tıp , tıp , Kas, büzülüp toplanmak, büzüşmek, takallüs etmek

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Büyüklenmek, kurumlanmak, gururlanmak

Örnek:

1. Ben Namık Kemal'im, koskoca vatan şairiyim, deyip de kasılmaz hiçbir zaman.

1. Ben Namık Kemal'im, koskoca vatan şairiyim, deyip de kasılmaz hiçbir zaman.


kasım

İlgili Kelimeler:

kasımpatı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yılın on birinci ayı, son teşrin, teşrinisani

2. Kışın başlangıcı sayılan 8 Kasım günü başlayıp Hıdırellez'in ilk günü olan 6 Mayıs'a kadar altı ay süren dönem


Lisan : Arapça ḳāsim

kasım kasım
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , `Gururlanmak, büyüklük taslamak, büyüklenmek` anlamlarındaki kasım kasım kasılmak deyiminde geçen bir söz

Örnek:

1. Herkesin kasım kasım kasıldığı buz gibi bir davetti.

1. Herkesin kasım kasım kasıldığı buz gibi bir davetti.


kaşıma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşımak işi


kaşımak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Vücudun herhangi bir yerindeki kaşıntıyı gidermek için tırnakla veya başka bir şeyle deriyi hafifçe ovmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Araştırmak, incelemek

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sinirlendirecek söz söylemek

Örnek:

1. Bir saat sonra ayrılmak zorundaydık, bu nedenle birbirimizi kaşımamaya çok özen gösteriyorduk.

1. Bir saat sonra ayrılmak zorundaydık, bu nedenle birbirimizi kaşımamaya çok özen gösteriyorduk.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir konuyu yeniden gündeme getirmek


kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra ekme
Anlamı:

1. `ekim zamanı kasımdan on gün önce biter, kasımdan on gün sonra ekilen tohum verimli olmaz` anlamında kullanılan bir söz


kasımpatı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Birleşikgillerden, çiçekleri iri, katmerli ve türlü renkte, sonbahardan kışa değin açan bir süs bitkisi, krizantem (Chrysanthemum)

Örnek:

1. Sonra vazonun durduğu yere doğru yürür, vazodaki solmuş kasımpatıları alıp uşağa doğru fırlatır.

1. Sonra vazonun durduğu yere doğru yürür, vazodaki solmuş kasımpatıları alıp uşağa doğru fırlatır.


Telaffuz : kası'mpatı

kasınç
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Bir veya birkaç kasın irade dışı, ağrılı ve geçici olarak kasılması, kramp


kaşındırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşındırmak işi


kaşındırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kaşınmasına yol açmak, kaşıntı vermek


kaşını gözünü eğmek
Anlamı:

1. kızgın bir durumdayken kaş çatmak


kaşının altında gözün var dememek
Anlamı:

1. gözünün üstünde kaşın var dememek


kaşınış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşınma işi


kasınma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kasınmak işi


kaşınma

İlgili Kelimeler:

kaşınma kazığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşınmak işi


kaşınma kazığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çeşitli böcek, sinek ve arılar tarafından rahatsız edilen hayvanların kaşınarak rahatlamaları için meranın elverişli yerlerine dikilen ve üzerlerine antiseptik maddeli gres yağı sürülen kazık