Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
karartıvermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak veya ansızın karartmak

Örnek:

1. Elektrik düğmesini çevirir gibi nasıl da kafalarını karartıveriyorlar, karartabiliyorlar?

1. Elektrik düğmesini çevirir gibi nasıl da kafalarını karartıveriyorlar, karartabiliyorlar?


Telaffuz : karartı'vermek

karartma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karartmak işi

2. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Savaş durumunda düşman uçaklarından korunma amacıyla ışıkları örtme veya söndürme biçiminde alınan önlemlerin bütünü

Örnek:

1. Karartma saati yaklaşıyordu, bir an önce evlerine varmalıydılar.

1. Karartma saati yaklaşıyordu, bir an önce evlerine varmalıydılar.


karartmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Rengini karaya çevirmek, esmerleştirmek, siyahlaştırmak

Örnek:

1. Güneş tenini karartmış.

1. Güneş tenini karartmış.

2. Karanlık duruma getirmek

Örnek:

1. Perdeler odayı kararttı.

1. Perdeler odayı kararttı.

3. Işığı kısmak veya örtmek

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötü bir duruma getirmek

Örnek:

1. Seyahat onu yormuş ve karartmıştı.

1. Seyahat onu yormuş ve karartmıştı.


karasakız
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zift


Telaffuz : kara'sakız

karasal

İlgili Kelimeler:

karasal iklim, karasal kumul, karasal oluşuk

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Karayla, toprakla ilgili, berri


karasal iklim
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Kara iklimi


karasal kumul
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deniz kıyısından uzak, çöllerde oluşan kumul


karasal oluşuk
Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Yer kabuğunun kara bölümündeki katmanlarında olan oluşuk


karasallık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karasal olma durumu


karasığır
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Orta Anadolu'da yetişen, sert ve kurak iklime dayanıklı, küçük yapılı bir tür sığır


Telaffuz : kara'sığır

karaşın
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Rengi karaya çalan, esmer (kimse)

Örnek:

1. Beş on adım ötede duran yuvarlak kafalı, karaşın çocuk söze karıştı.

1. Beş on adım ötede duran yuvarlak kafalı, karaşın çocuk söze karıştı.


karasinek
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Böcekler sınıfının çift kanatlılar takımından, insan ve evcil hayvanların kanını emen, görünüşü ev sineğine benzeyen bir tür eklem bacaklı (Stomoxys calcitrans)


Telaffuz : kara'sinek

karasu
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Çoğunlukla gözün iç basıncının çoğalmasıyla kendini gösteren, körlüğe sebep olabilen bir göz hastalığı, glokom


Telaffuz : kara'su

Karasu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sakarya iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : kara'su

karataban
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İpek böceklerinde geniş çapta ölüme yol açan kelebek hastalığı


Telaffuz : kara'taban

Karataş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Adana iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : kara'taş

karatavuk

İlgili Kelimeler:

Avustralya karatavuğu

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Karatavukgillerden, tüyleri kara, meyve ve böceklerle beslenen ötücü kuş (Turdus merula)


Telaffuz : kara'tavuk

karatavukgiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Omurgalı hayvanların kuşlar sınıfından, ardıç kuşlarını ve kızılkuyrukları içine alan bir familya


Karatay
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Konya iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : kara'tay

karate
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, Japon kökenli bir dövüş yöntemi


Lisan : Japonca

karateci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karate yapan kimse


karatecilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karatecinin yaptığı iş


karaturp
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Turpgillerden, etli, iri beyaz köklü çok yıllık bir bitki (Raphanus sativusvar niger)


Telaffuz : kara'turp

karavan
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir otomobilin arkasına takılan, hem taşıt hem konut olarak kullanılan üstü kapalı araç


Lisan : Fransızca caravane

karavana

İlgili Kelimeler:

karavana borusu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle orduda yemek dağıtımında kullanılan büyük metal kap

2. Bu kaptan dağıtılan yemek

Örnek:

1. Bugün karavana çok iyi idi.

1. Bugün karavana çok iyi idi.

3. İnce, yassı elmas

4. argo , argo , argo , argo , Atış taliminde hedef tahtasını bile vuramama


Lisan : İtalyanca carovana

Telaffuz : karava'na