92406 kayıt bulundu.
1. -le , -le , -le , -le , Kaplama işi yapılmak
1. Bıyıkları tıraşlı bir uşak, sağ tarafta üstü koyu güvez çuha ile kaplanmış bir kapı açtı.
1. Bıyıkları tıraşlı bir uşak, sağ tarafta üstü koyu güvez çuha ile kaplanmış bir kapı açtı.
1. -e , -e , -i , -i , -le , -le , -e , -e , -i , -i , -le , -le , Kaplama işini yaptırmak
1. -i , -i , -le , -le , -i , -i , -le , -le , Kaplama ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Kaplamaya gücü yetmek
1. -i , -i , -i , -i , Çabucak kaplamak
1. Bütün binayı bir korku ve öfke uğultusu kaplayıverdi.
1. Bütün binayı bir korku ve öfke uğultusu kaplayıverdi.
Telaffuz : kaplayı'vermek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kaplanmış olan
1. Çantasından çok sayfalı, maroken kaplı küçük bir defter çıkardı.
1. Çantasından çok sayfalı, maroken kaplı küçük bir defter çıkardı.
2. Kabı olan
3. Ciltli
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Taneleri ufak bir cins buğday (Triticum monococcum)
1. isim , isim , isim , isim , Kap kacak koymaya yarayan yer
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Defter, kitap vb.ni kaplamaya yarayan
1. Kaplık kâğıt.
1. Kaplık kâğıt.
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir kap dolduracak miktarda olan
1. İki kaplık aşure.
1. İki kaplık aşure.
kaplumbağa yürüyüşü, deniz kaplumbağası
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kaplumbağalardan, çok sert ve kemiksi bir kabuk içinde yaşayan, ağır ağır yürüyen, dört ayaklı, sürüngen hayvan (Testudo)
Telaffuz : kaplu'mbağa
deniz kaplumbağaları
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sürüngenlerden, kara ve deniz kaplumbağalarının türlü cinslerini içine alan takım
1. isim , isim , isim , isim , Kapmak işi
1. Bir fende kazık kakmaktansa hepsinden birer parça malumat kapma fikrinde idi.
1. Bir fende kazık kakmaktansa hepsinden birer parça malumat kapma fikrinde idi.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hile ile elde edilen
kapan kapana, kapkaç, kaptıkaçtı, böcekkapan, demirkapan, kılkapan, pirekapan, samankapan, sinekkapan, uşakkapan
1. -i , -i , -i , -i , Birdenbire yakalayarak, çekerek almak
1. Bir hamlede atıldım. Evvela tabibin elinden defteri kaparak fırlattım.
1. Bir hamlede atıldım. Evvela tabibin elinden defteri kaparak fırlattım.
2. Isırıp parçalamak
3. Koparmak, kıstırmak
1. Makine parmağını kapmış.
1. Makine parmağını kapmış.
4. İşitir işitmez veya görür görmez bellemek ve öğrenmek
1. Bir müzik parçasını kapmak.
1. Bir müzik parçasını kapmak.
5. Yer ayırmak, yer tutmak
6. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bulaşmış olmak, geçmek
1. Hastalık kapmak. Huy kapmak.
1. Hastalık kapmak. Huy kapmak.
1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Hidratlı doğal alüminyum fosfat
Lisan : Fransızca kapnicite