92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kapışma işi yapılmak
2. Çok istenilmek
1. girilip çıkılmasını önlemek için bir yeri kapamak
2. bir yerin çalışmasına son vermek
1. yanına çok sık gitmek
1. Sabahtan akşama kadar belki kapısını aşındıranlar elli altmışı bulur.
1. Sabahtan akşama kadar belki kapısını aşındıranlar elli altmışı bulur.
Ön Takı : (birinin)
1. birine başvurmak
1. İskele memurluğu isteyen işçiler hep benim kapımı çalıyorlar.
1. İskele memurluğu isteyen işçiler hep benim kapımı çalıyorlar.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kapısı olmayan
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir işi olmayan
1. isim , isim , isim , isim , Kapışmak işi
1. Seyfi Bey ile ilk kapışmada, herifçioğlu bir fırsatını buldu, topu elimden kapıverdi.
1. Seyfi Bey ile ilk kapışmada, herifçioğlu bir fırsatını buldu, topu elimden kapıverdi.
1. -i , -i , -i , -i , Birlikte bir şeyin üzerine üşüşüp aceleyle almak, kapmak
2. -le , -le , -le , -le , Kavgaya tutuşmak
1. En yakın arkadaşı bir romancımızla bu konuda kapıştığı geceyi unutamam.
1. En yakın arkadaşı bir romancımızla bu konuda kapıştığı geceyi unutamam.
3. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kavgaya girmek
1. Her seferinde kıyasıya kapıştıklarını, nahak yere kalp kıracaklarını sanıyor.
1. Her seferinde kıyasıya kapıştıklarını, nahak yere kalp kıracaklarını sanıyor.
4. -le , -le , -le , -le , Hırsla güreşe başlamak
1. -i , -i , -le , -le , -i , -i , -le , -le , Kapışma işini yaptırmak veya bu işin yapılmasına sebep olmak
1. İki tarafı birbiriyle kapıştırdı.
1. İki tarafı birbiriyle kapıştırdı.
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Sermaye
Lisan : Fransızca capital
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Anamalcı
Lisan : Fransızca capitaliste
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kapitalist duruma gelmek
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Anaparaya dönüştürme işi
Lisan : Fransızca capitalisation
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Anamalcılık
Lisan : Fransızca capitalisme
1. isim , isim , isim , isim , İçi pamuk veya yün vatka ile doldurularak dikilmiş, döşemelik veya giyim eşyası yapımında kullanılan kumaş
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kumaştan yapılmış veya bu biçimde dikilmiş
1. Eve ekmek ve kıyma götürdüğünü inadına unutturmak istercesine ansiklopedilerin, kapitone fonların önünde bize poz veriyor.
1. Eve ekmek ve kıyma götürdüğünü inadına unutturmak istercesine ansiklopedilerin, kapitone fonların önünde bize poz veriyor.
Lisan : Fransızca capitonné
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Bir ülkede yurttaşların zararına olarak yabancılara verilen ayrıcalık hakları
1. Yurdumuz, geçen yüzyıllarda kapitülasyonlardan çok zarar görmüştür.
1. Yurdumuz, geçen yüzyıllarda kapitülasyonlardan çok zarar görmüştür.
Lisan : Fransızca capitulation
Telaffuz : l ince okunur
1. gelip çatmak
1. Kış kapıya dayandı, daha kömür alamadık.
1. Kış kapıya dayandı, daha kömür alamadık.
2. bir şey elde etmek için bir yeri, bir kimseyi zorlamak, göz korkutmak
1. Bereket versin ki padişahın cellatları kapıya dayanmadılar.
1. Bereket versin ki padişahın cellatları kapıya dayanmadılar.
1. bir işe veya bir konuya öncelikli olarak başlamak
2. bir işte başkalarına örnek olmak