92406 kayıt bulundu.
1. -e , -e , -e , -e , Kapılma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Kırk dört yaşında gebe kalan bir kadın böyle bir sabırsızlığa kapılabilir.
1. Kırk dört yaşında gebe kalan bir kadın böyle bir sabırsızlığa kapılabilir.
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Kapılanmasını sağlamak
1. Eli yüzü düzgün, işgüzar bir yamağı mektupçu efendinin yanına kapılandıracaklar...
1. Eli yüzü düzgün, işgüzar bir yamağı mektupçu efendinin yanına kapılandıracaklar...
1. -e , -e , -e , -e , Bir işe girmek ve o işte devam etmek
1. Onlar için iş, bir yere âdeta zorla kapılanmak gibi bir şeydi.
1. Onlar için iş, bir yere âdeta zorla kapılanmak gibi bir şeydi.
2. Bir işe girmek
1. istenilen şeye ulaşma imkânı verilmemek
1. herhangi bir konuda ilişkiyi kesmeden anlaşma ortamını sürdürmeye çalışmak
1. isim , isim , isim , isim , Kapılgan olma durumu
1. Benim böyle bir kapılganlığım vardır.
1. Benim böyle bir kapılganlığım vardır.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kapısı olan
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Özellikle resmî bir işte çalışan
1. -e , -e , -e , -e , Kapma işine konu olmak
2. Sürüklenmek
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Birine güvenip boş bulunarak aldanmak
1. Ben onun sözlerine kapıldım.
1. Ben onun sözlerine kapıldım.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kimseye tutulmak, bağlanmak, aşırı sevgi duymak
1. Kızın güzelliğine kapılarak evlenme teklif etti.
1. Kızın güzelliğine kapılarak evlenme teklif etti.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyin veya kimsenin güçlü etkisinde kalmak
1. Bu iki şiiri övenler onların kalıbından gelen ucuz bir güzelliğe kapılırlar.
1. Bu iki şiiri övenler onların kalıbından gelen ucuz bir güzelliğe kapılırlar.
1. kendini salmak, bırakmak
1. Nihayet yorgunluktan sızıp kalıncaya kadar kendimi bu buhrana kapıp koyuverdim.
1. Nihayet yorgunluktan sızıp kalıncaya kadar kendimi bu buhrana kapıp koyuverdim.
2. bırakmak, vazgeçmek
1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , `Anladın mı?` anlamında kullanılan bir söz
Lisan : İtalyanca capisci
1. telaşlı bir biçimde, aceleyle almak
1. El elin ayıbını terzi kumaşı alır gibi kapış kapış yaptığı için aldırış etmem.
1. El elin ayıbını terzi kumaşı alır gibi kapış kapış yaptığı için aldırış etmem.
1. -i , -i , -i , -i , Kapışma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Kapışmaya gücü yetmek
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Her isteyeni konuk eden (kimse)