Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kapayabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kapamaya gücü yetmek


kapayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kapama işi


kapçak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzun saplı büyük kanca


kapçık

İlgili Kelimeler:

kapçık meyve

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük kap

2. Boş mermi kovanı

Örnek:

1. Fişek kapçığı.

1. Fişek kapçığı.

3. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Tahıl tanelerinde kabuk


kapçık meyve
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Meşe palamudu, ceviz gibi açılmayan, tek taneli kuru meyve


kapçıklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kapçığı olan

Örnek:

1. Kapçıklı tohum.

1. Kapçıklı tohum.


kapela
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şapka

Örnek:

1. Serseri güruhunun başlarından düşmeyen siperli sipersiz kapelalarla...

1. Serseri güruhunun başlarından düşmeyen siperli sipersiz kapelalarla...


Lisan : İtalyanca cappello

Telaffuz : l ince okunur

kapı

İlgili Kelimeler:

kapı ağası, kapı ağzı, kapıaltı, kapı bir komşu, kapı çuhadarı, kapı duvar, kapı halkı, kapı kâhyası, kapı kapamaca, kapı karşı komşu, kapı kethüdası, kapı kolu, kapı komşu, kapıkule, kapı kulu, kapı mandalı, kapı oğlanı, kapı perdesi, kapı tokmağı, kapı yoldaşı, kapısı açık, açık kapı, ana kapı, ara kapı, çakma kapı, çarpma kapı, çat kapı, çekme kapı, çelik kapı, çift kapı, demir kapı, dış kapı, döner kapı, sağır kapı, taç kapı, topal kapı, yağlı kapı, yavru kapı, adalet kapısı, ağa kapısı, cümle kapısı, çıkış kapısı, devlet kapısı, ekmek kapısı, el kapısı, geçim kapısı, giriş kapısı, gümrük kapısı, hacet kapısı, hükûmet kapısı, kısmet kapısı, koltuk kapısı, komşu kapısı, kuzu kapısı, kuzuluk kapısı, mahkeme kapısı, masraf kapısı, mide kapısı, nizamiye kapısı, paşa kapısı, serasker kapısı, servis kapısı, sınır kapısı, sokak kapısı, şeyhülislam kapısı, umut kapısı, ümit kapısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı

Örnek:

1. Çıtalarla yapılma telli bir kapı koymuşlardı ortasına.

1. Çıtalarla yapılma telli bir kapı koymuşlardı ortasına.

2. Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat

Örnek:

1. Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı.

1. Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı.

3. Tavla oyununda iki pul üst üste getirilerek karşı oyuncunun o haneyi kullanmasına engel olunan yer

4. Devlet dairesi

Örnek:

1. Hükûmet kapısı.

1. Hükûmet kapısı.

5. tarih , tarih , tarih , tarih , Osmanlı Devleti'nde resmî görev yeri

6. bilişim , bilişim , bilişim , bilişim , Sadece bir konuda yoğunlaşmış bilgilerin yer aldığı genel ağ sayfası, portal

7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân

Örnek:

1. Onların başvuracağı her kapıya gitmiş.

1. Onların başvuracağı her kapıya gitmiş.

8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gidere yol açan gereksinim

Örnek:

1. Bayram geldi, yine masraf kapıları açıldı.

1. Bayram geldi, yine masraf kapıları açıldı.

9. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ev gezmesi için gidilen yer

Örnek:

1. Bugün yine kaç kapı dolaştın?

1. Bugün yine kaç kapı dolaştın?


kapı açmak
Anlamı:

1. bir şeyin sözünü etmek veya bir işe başlamak

2. pazarlığa çok yüksek bir fiyatla başlamak

3. ortaya çıkarmak, başlatmak

Örnek:

1. Mektuplar, yitirme acısıyla duyarlılaşmış sezgime bir kapı açıyordu.

1. Mektuplar, yitirme acısıyla duyarlılaşmış sezgime bir kapı açıyordu.

4. tavlayla oynanan hapis oyununda rakibin bir pulunu iki pul ile hapsetme durumundan mecburi olarak çıkmak


kapı ağası
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Av dışında padişahın yanında bulunan iç ağaların en büyüğü olan görevli

2. Sadrazam kapısının iç düzenini sağlamakla yükümlü görevli


kapı ağzı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kapının hemen yanı


kapı almak (veya yapmak)
Anlamı:

1. tavla oyununda bir haneye üst üste iki pul getirmek ve o hanenin karşı oyuncu tarafından kullanılmasını engellemek

Örnek:

1. Altı bir geldi mi köşeyi kapacaksın, kapıları almayı asla unutmayacaksın.

1. Altı bir geldi mi köşeyi kapacaksın, kapıları almayı asla unutmayacaksın.


kapı aralamak
Anlamı:

1. bir konuya giriş yapmak, karşısındakini hazırlamak


kapı aramak
Anlamı:

1. ev ziyareti yapmak istemek


kapı baca açık (olmak)
Anlamı:

1. korunmaya alınmamış (olmak)


kapı bir komşu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bitişikte oturan komşu

Örnek:

1. Onun akrabaları benim kapı bir komşumdur.

1. Onun akrabaları benim kapı bir komşumdur.

2. Aynı kapıdan giriş çıkış yapan komşulardan her biri


kapı çuhadarı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı devlet teşkilatında ayak işlerinde, özellikle postacılık görevinde kullanılan kimse


kapı dışarı etmek (veya atmak)
Anlamı:

1. kovmak, dışarı atmak

Örnek:

1. Sizin hepinizi kapı dışarı edecekler. Çünkü kaçak işçiye memlekette iş yok.

1. Sizin hepinizi kapı dışarı edecekler. Çünkü kaçak işçiye memlekette iş yok.


kapı duvar
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Ses seda çıkmaması durumu

2. Başvurulduğunda yanıt alınamayan kimse veya yer

3. Aldırmaz, vurdumduymaz kimse


kapı gibi
Anlamı:

1. iri vücutlu (kimse)

2. dayanak noktası güçlü, sağlam olan

Örnek:

1. İçlerinden biri atından inerek celladın burnuna kapı gibi bir fermanı dayadı.

1. İçlerinden biri atından inerek celladın burnuna kapı gibi bir fermanı dayadı.


kapı halkı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Sadrazam, vezir, eyalet valileri, beylerbeyleri vb. devlet büyükleri yanında hizmet gören kimselere verilen genel ad

2. Zengin ve büyük bir evde çalışanların bütünü


kapı kadar
Anlamı:

1. çok enli ve uzun olan


kapı kâhyası
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Kapı kethüdası


kapı kapamaca
Anlamı:

1. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Tamamıyla, toptan, hep birden

Örnek:

1. Onlar kapı kapamaca kaçıktır.

1. Onlar kapı kapamaca kaçıktır.


kapı kapı aramak
Anlamı:

1. her yeri aramak