kanlılık

İlgili Kelimeler:

ağırkanlılık, delikanlılık, serinkanlılık, sıcakkanlılık, soğukkanlılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanlı olma durumu

kanlısı olmak

Anlamı:

1. birinin katili olmak

Örnek:

1. Ananın kanlısı olmak, ölünceye kadar ateşten gömlek giymektir.

1. Ananın kanlısı olmak, ölünceye kadar ateşten gömlek giymektir.

kanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanmak işi

kanmak fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Söylenilen sözün, anlatılan konunun doğruluğuna inanmak

2. Tatlı sözlere aldanmak

3. Bir gereksinimini, bir isteğini yeteri kadar karşılamış olmak, doymak

Örnek:

1. Siz bile bu şekil, renk, koku zenginliğine kanmış ve yorulmuş ruhunuzla...

1. Siz bile bu şekil, renk, koku zenginliğine kanmış ve yorulmuş ruhunuzla...

4. Yetinmek, iktifa etmek

Örnek:

1. Odalarının keçeleri üstüne serilmiş seccadelerde bazen namaz kılmakla kanmayarak çoraplarını çıkarır.

1. Odalarının keçeleri üstüne serilmiş seccadelerde bazen namaz kılmakla kanmayarak çoraplarını çıkarır.

kanmazlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İhtiyacını veya isteğini yeteri kadar karşıladığı hâlde yeterli bulmamak

Örnek:

1. Ve garip kişisi köyün, avucunda / Yağmur içiyor bir kanmazlık içinde

1. Ve garip kişisi köyün, avucunda / Yağmur içiyor bir kanmazlık içinde

kano

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kürekle yürütülen dar, uzun, hafif tekne

Örnek:

1. Yelkensiz ve dümensiz kotra, şimdi bir kano sürati ile hareket ediyordu.

1. Yelkensiz ve dümensiz kotra, şimdi bir kano sürati ile hareket ediyordu.

Lisan : Fransızca canot

Telaffuz : ka'no

kanon

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Eşit aralıklarla ilerleyen ancak birlikte değil, art arda duyulan iki veya daha çok sesin birbirini sürekli taklit etmesiyle oluşan bütün

Lisan : Fransızca canon

kanotiye

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düz kenarlı şapka

Lisan : Fransızca canotier

kanser

İlgili Kelimeler:

kanser bilimi, kan kanseri

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Bir organ veya dokudaki hücrelerin kontrolsüz olarak bölünüp çoğalmasına bağlı olarak yakın dokulara yayılmasıyla veya uzak dokulara sıçramasıyla beliren hastalık, amansız hastalık, incitmebeni, dokunmabana

Örnek:

1. Doktorlar, kendisinde ilerlemiş bir kanser bulmuşlardır.

1. Doktorlar, kendisinde ilerlemiş bir kanser bulmuşlardır.

Lisan : Fransızca cancer

kanser bilimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanseri ve ona yol açan hastalıkları inceleyen tıp dalı, kanseroloji

kanser bilimsel

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanser bilimi ile ilgili, kanserolojik

kanserleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kansere dönüşme

kanserleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kansere dönüşmek, kanser durumunu almak

kanserleştirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanserleştirmek durumu

kanserleştirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir organı kanser durumuna getirmek

kanserli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kanser niteliğinde olan

Örnek:

1. Kanserli ur.

1. Kanserli ur.

2. Kansere yakalanmış

kanserojen

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , tıp , tıp , sıfat , sıfat , tıp , tıp , Kanser yapıcı

Lisan : Fransızca cancérogène

kanseroloji

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanser bilimi

Lisan : Fransızca cancérologie

Telaffuz : l ince okunur

kanserolojik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kanser bilimsel

Lisan : Fransızca cancérologique

Telaffuz : l ince okunur

kansız

İlgili Kelimeler:

kansız ameliyat, kansız cansız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kanı olmayan

2. Kan dökmeden yapılan

Örnek:

1. Kansız ihtilal.

1. Kansız ihtilal.

3. tıp , tıp , tıp , tıp , Kanı az olan, çok kan kaybetmiş olan, anemik

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Duygusuz ve korkak

kansız ameliyat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kesi yapılmaksızın lazer vb. yöntemlerle gerçekleştirilen ameliyat

kansız cansız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Kanı az olan, zayıf, bitkin (kimse)

kansızlaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kansızlaşmak işi

kansızlaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kanı azalmak, kansız kalmak

kansızlık

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Kanda alyuvar sayısının ve hemoglobin miktarının azalmasından ileri gelen bir hastalık durumu, anemi

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Duygusuzluk, korkaklık

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Soysuzluk