92406 kayıt bulundu.
1. öldürülenin arkasından, öldüren kişi veya yakınlarından birini öldürerek öç almak
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Kanaatkâr
2. Tokgözlü
1. -le , -le , halk ağzında , halk ağzında , -le , -le , halk ağzında , halk ağzında , Edindiği bir şeyi yeter bulmak, yetinmek, kanaat etmek
1. -e , -e , halk ağzında , halk ağzında , -e , -e , halk ağzında , halk ağzında , Kanmak, gönlü kanmak
1. -i , -i , -i , -i , Çok tekrarlama sebebiyle etkilenmez olmak, alışmak
1. Kanıksamış ve alışmış olduğumu düşünmek bile istemiyorum.
1. Kanıksamış ve alışmış olduğumu düşünmek bile istemiyorum.
2. Bıkkınlık getirmek, usanmak
1. -i , -i , -i , -i , Kanıksama ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Gene de, giriş katlarında yaşayan kimi aileler bir müddet sonra böylesi bir seyir trafiğini kanıksayabilir.
1. Gene de, giriş katlarında yaşayan kimi aileler bir müddet sonra böylesi bir seyir trafiğini kanıksayabilir.
2. Kanıksama becerisi bulunmak
1. çok sinirlenmek
1. Bırak Allah'ını seversen müdür bey! Bazen kanıma dokunuyor vallaha. Sen onun oruçlu olduğuna inanıyor musun?
1. Bırak Allah'ını seversen müdür bey! Bazen kanıma dokunuyor vallaha. Sen onun oruçlu olduğuna inanıyor musun?
Ön Takı : (birinin)
1. birinin ölümüne yol açarak sevinmek
2. birini küçük düşürmek, birine zarar vermek
1. birini öldürmek veya öldürtmek
1. Kanıma gireceksiniz ama ne yapalım siz sağ olun.
1. Kanıma gireceksiniz ama ne yapalım siz sağ olun.
2. bir kızın kızlığını bozmak
1. bir şeyi aşırı ölçüde benimsemek
1. Kanıma işleyen müzik ateşinden, kurduğum şarkıcılık düşlerinden ne yazık ki söz edemeyeceğim.
1. Kanıma işleyen müzik ateşinden, kurduğum şarkıcılık düşlerinden ne yazık ki söz edemeyeceğim.
2. büyük ölçüde etkisinde kalmak
1. Her şeye karşın iş adamlığı kanına işlemişti.
1. Her şeye karşın iş adamlığı kanına işlemişti.
1. belasını aramak
1. Ben onun kanına susadım diyor, başka bir şey demiyor.
1. Ben onun kanına susadım diyor, başka bir şey demiyor.
Ön Takı : (birinin)
1. insafsızca sömürmek
1. Yıllarca, yüzyıllarca onun kanını emdikten ve onu bir posa hâlinde katı toprak üzerine attıktan sonra, şimdi de gelip ondan tiksinmek hakkını kendinde buluyorsun.
1. Yıllarca, yüzyıllarca onun kanını emdikten ve onu bir posa hâlinde katı toprak üzerine attıktan sonra, şimdi de gelip ondan tiksinmek hakkını kendinde buluyorsun.
Ön Takı : (bir şeyin)
1. heyecanlandırmak, coşturmak
1. Görenin kanını kaynatan bir tadı vardı duruşunun, bakışının.
1. Görenin kanını kaynatan bir tadı vardı duruşunun, bakışının.