Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kambura yatmak
Anlamı:

1. ayakta duran birini sırtüstü düşürmek için gizlice arkasında iki büklüm olup eğilmek ve başka birinin onu önden üzerine itmesini sağlamak


kamburlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kamburlaşmak işi


kamburlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kambur duruma gelmek

Örnek:

1. İsli tavan bel vermiş, duvarları içeri kamburlaşmıştı.

1. İsli tavan bel vermiş, duvarları içeri kamburlaşmıştı.


kamburlaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kamburlaştırmak işi


kamburlaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kambur duruma getirmek


kamburluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kambur olma durumu


kamburu çıkmak
Anlamı:

1. sırtı kambur olmak

Örnek:

1. Mavi gözlü, köse, kamburu çıkmış bir ihtiyardı.

1. Mavi gözlü, köse, kamburu çıkmış bir ihtiyardı.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , ihtiyarlamak

Örnek:

1. Bir kocakarı gibi kamburu çıkmış. Ne istiyor?

1. Bir kocakarı gibi kamburu çıkmış. Ne istiyor?

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , eğilerek yapılan işler için çok çalışmış olmak


kamburunu çıkarmak
Anlamı:

1. insan, kedi vb. sırtını tümsek duruma getirmek


kamçı

İlgili Kelimeler:

kamçıbaşı, kamçıkuyruk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir ucuna ip, deri vb. bağlı olan vurma, dövme aracı

Örnek:

1. İnce ve uzun parmaklı elleri kamçı tutmasını bilmiyor.

1. İnce ve uzun parmaklı elleri kamçı tutmasını bilmiyor.

2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Bir ucu bir yere bağlı, öbür ucu herhangi bir işte kullanılmak için serbest bırakılan halat

3. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Spermatozoitlerde ve bazı tek hücreli hayvanlarda hareketi sağlayan ipliksi organ


kamçı çalmak (veya vurmak)
Anlamı:

1. kamçılamak


kamçıbaşı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İpek artıklarından elde edilen ve dokumacılıkta kullanılan iplik


Telaffuz : kamçı'başı

kamçıkuyruk
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , İyi cins kıvırcık koyun


Telaffuz : kamçı'kuyruk

kamçılama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kamçılamak işi


kamçılamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kamçı ile vurmak

2. Yağmur, kar, rüzgâr hızla çarpmak

Örnek:

1. İlk ışıkla yanaklarımı kamçılayan soğuğa rağmen başımı çıkardım, yaklaştığımız Ankara'ya baktım.

1. İlk ışıkla yanaklarımı kamçılayan soğuğa rağmen başımı çıkardım, yaklaştığımız Ankara'ya baktım.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Etkinliğini artırmak, hızlandırmak

Örnek:

1. Solgun ve buruşuk ruhlarımız ona çevrilecek, hayatımıza o hız verecek, ihtiraslarımızı o kamçılayacak.

1. Solgun ve buruşuk ruhlarımız ona çevrilecek, hayatımıza o hız verecek, ihtiraslarımızı o kamçılayacak.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İsteklendirmek, özendirmek, teşvik etmek

Örnek:

1. Bu aşılmaz sınırların ötesinde cihangirlik arzularını kamçılayacak ülkeler yoktu.

1. Bu aşılmaz sınırların ötesinde cihangirlik arzularını kamçılayacak ülkeler yoktu.


kamçılanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kamçılanma işi


kamçılanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kamçılanmak işi


kamçılanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kamçı ile dövülmek


kamçılaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kamçılaşmak durumu


kamçılaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kamçı durumuna gelmek


kamçılatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kamçılatmak işi


kamçılatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kamçılama işini yaptırmak


kamçılayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kamçılama işi


kamçılı

İlgili Kelimeler:

yakalı kamçılılar

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kamçısı olan

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Zor kullanan


kamçılılar
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Bir hücreli hayvanların, önlerinde hareketi sağlayan bir veya dört tane kamçı biçiminde duyargası bulunan, uzunlamasına ikiye bölünerek çoğalan bir sınıfı


kame
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Değişik renkli üst üste iki katmandan oluşan ve üstteki katmanına kabartma bir desen yapılan değerli taş


Lisan : Fransızca camée