92406 kayıt bulundu.
kamış kalem, kamış kemiği, kamışkulak, ararot kamışı, Hint kamışı, su kamışı, şeker kamışı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkiler (Phragmites australis)
1. Bugünlerin birinde kamışların birbirine sürtünmesinden hasıl olan bir yangın gördü.
1. Bugünlerin birinde kamışların birbirine sürtünmesinden hasıl olan bir yangın gördü.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu bitkiden yapılmış
1. Kamış sepet.
1. Kamış sepet.
2. Kamış dam.
2. Kamış dam.
3. Sıvı içecekleri bardak veya şişeden kolayca içmek için kullanılan ince, plastik boru, pipet
4. kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , Erkeklik organı
1. argo , argo , argo , argo , birine oyun etmek, arabozanlık etmek
1. Sıkıntılı bir durumdu ama onun kamışı o kadar zekice atması hoşuma gitmişti.
1. Sıkıntılı bir durumdu ama onun kamışı o kadar zekice atması hoşuma gitmişti.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yazı yazmak için kullanılan ince kamıştan yapılmış kalem
1. Masasında eski biçim hokkalar, kamış kalemler vardı.
1. Masasında eski biçim hokkalar, kamış kalemler vardı.
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Baldırın arka tarafında yer alan ince, uzun kemik
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kulakları ince, düzgün ve dik at
Telaffuz : kamı'şkulak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gövdesi kamış gibi boş ve boğumlu olan
1. Buğdayın sapı kamışsıdır.
1. Buğdayın sapı kamışsıdır.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kesme özelliğini yitirmiş, körleşmiş, keskin olmayan bıçak, orak vb. araç
çalışma kampı, çıplaklar kampı, esir kampı, temerküz kampı, toplama kampı
1. isim , isim , isim , isim , Çadır, baraka vb. eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri
1. Beni öyle bir dinlenme kampına alsınlar ki kapıdan girerken kimlik kartımla birlikte kişiliğimi de kapıda bırakayım.
1. Beni öyle bir dinlenme kampına alsınlar ki kapıdan girerken kimlik kartımla birlikte kişiliğimi de kapıda bırakayım.
2. Bu yerde konaklama
1. Kamp hayatı.
1. Kamp hayatı.
3. Kurum ve kuruluşlarda çalışanların dinlenmek, eğlenmek için gittikleri konaklama yeri
4. Tutsakların veya siyasal sürgünlerin toplanıldığı yer
1. Toplama kampı.
1. Toplama kampı.
5. Belli bir düşünce çevresinde birleşen topluluk
1. Sırasında ayrı siyasi kamplarda birbirlerinin karşısına çıksalar da düşman görmezler birbirlerini.
1. Sırasında ayrı siyasi kamplarda birbirlerinin karşısına çıksalar da düşman görmezler birbirlerini.
Lisan : Fransızca camp
1. yarışmaya iyi biçimde hazırlanabilmek için gerekli donanımı bulunan bir yerde toplu hâlde bulunmak
2. belirlenen amaç doğrultusunda yoğun bir biçimde çalışmak
1. isim , isim , isim , isim , Çan
2. Tekerleğin dingil üzerindeki fren mekanizması
Lisan : İtalyanca campana
Telaffuz : kampa'na
1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Düzenbaz, hilekâr, sahtekâr
seçim kampanyası
1. isim , isim , isim , isim , Politika, ekonomi, kültür vb. alanlarda belirli bir süredeki etkinlik dönemi
1. Yetki kanununa karşı gençlerin giriştiği kampanya sade Berlin'e inhisar etmiyor.
1. Yetki kanununa karşı gençlerin giriştiği kampanya sade Berlin'e inhisar etmiyor.
2. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Tüketiciyi özendirmek için belli sürelerde düzenlenen indirimli veya taksitli satış
Lisan : İtalyanca campagna
Telaffuz : kampa'nya
1. isim , isim , isim , isim , Kampanyaya katılan kimse
2. Kampanya düzenleyen kimse