Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kamarot
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gemilerde yolcuların hizmetine bakan görevli

Örnek:

1. Masabaşında hizmet ederken erkeklik falan yok, kamarotsun, kamarot erkeklik taslayacak değil, işini bilecek, o kadar.

1. Masabaşında hizmet ederken erkeklik falan yok, kamarotsun, kamarot erkeklik taslayacak değil, işini bilecek, o kadar.


Lisan : İtalyanca camaroto

kamarotluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kamarotun yaptığı iş


kamasız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kaması olmayan

Örnek:

1. Kamasız top.

1. Kamasız top.


kamaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kamaşmak işi


kamaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ekşi bir şey sebebiyle dil, damak veya diş uyuşmak


kamaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kamaştırmak işi


kamaştırmak fiil

İlgili Kelimeler:

göz kamaştırıcı

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kamaşmasına neden olmak

Örnek:

1. Ganimetlerin göz kamaştıran çeşidini Topkapı hazinesinde görebilirsiniz.

1. Ganimetlerin göz kamaştıran çeşidini Topkapı hazinesinde görebilirsiniz.


kamber
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sadık köle


Lisan : Arapça ḳanber

kambersiz düğün olmaz
Anlamı:

1. her toplantıda veya her işin içinde bulunmak merakında olanlar için yarı sitem, yarı şaka olarak söylenen bir söz


kambiyo

İlgili Kelimeler:

kambiyo ajanı, kambiyo cirosu, kambiyo senedi

Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , İki ayrı ülke parasının birbiriyle değiştirilmesi

Örnek:

1. Çünkü kambiyonun düşmesi, ahvalin karışıklığı, iratlarımızı tamamıyla yetişmez bir hâle getirmişti.

1. Çünkü kambiyonun düşmesi, ahvalin karışıklığı, iratlarımızı tamamıyla yetişmez bir hâle getirmişti.

2. Herhangi bir yerdeki bir alacağın tahsili, bir borcun ödenmesi veya bir yerden toplanan para ve para yerine geçen taşınabilir değerlerin başka bir yere aktarılması için yapılan işlemin bedeli

3. Bu işlemin yapıldığı yer


Lisan : İtalyanca cambio

Telaffuz : ka'mbiyo

kambiyo ajanı
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Borsalarda müşterilerin alım ve satım yapmalarını sağlayan kişi veya kuruluş


kambiyo cirosu
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Döviz kurunun, poliçenin ciro edilmesi ile sabit duruma getirilmesi


kambiyo senedi
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Poliçenin birinci kopyası veya aslı


kambiyocu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kambiyo işleriyle uğraşan kimse


kambiyoculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kambiyocunun yaptığı iş

2. Kambiyo işlemleri


kambiyum
Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Çift çenekli bitkilerin gövde ve kökünde yer alan, yeni odun ve soymuk tabakaları oluşturarak bitkinin kalınlaşmasını sağlayan ve meristem hücrelerinden meydana gelen tabaka


kambriyen

İlgili Kelimeler:

kambriyen öncesi

Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Birinci Çağın ilk dönemi ve bu dönemde oluşmuş yer katmanları


Lisan : Fransızca cambrien

kambriyen öncesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yeryüzü tarihinde Birinci Çağdan daha eski, dağların ve magma olaylarının oluştuğu uzun bir zaman süresi, prekambriyen


kambur

İlgili Kelimeler:

kambur felek, kambur zambur

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bel veya göğüs kemiğinin eğrilmesi, raşitizm sonucu sırtta ve göğüste oluşan tümsek, kambur zambur

2. Bazı hayvanların sırtındaki çıkıntı

Örnek:

1. Bu genç bir deve idi. Semeri yoktu. Çok tüylü kamburu meydandaydı.

1. Bu genç bir deve idi. Semeri yoktu. Çok tüylü kamburu meydandaydı.

3. Yapı veya eşyada dışarıya doğru eğrilme

4. Ütü yastığı

5. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Vücudunda bu tümsek bulunan (kimse)

Örnek:

1. Omuzları çökmüş, kambur bir dilenciye benzetiyorum kendimi.

1. Omuzları çökmüş, kambur bir dilenciye benzetiyorum kendimi.

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sıkıntı, dert


kambur felek
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kahpe felek


kambur üstüne kambur (veya kambur kambur üstüne)
Anlamı:

1. sıkıntı ve tersliklerin üst üste geldiğini anlatan bir söz


kambur zambur
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kambur

Örnek:

1. Bu adam herhâlde çok çirkin, uzun burunlu, kambur zambur bir şey olmalıydı.

1. Bu adam herhâlde çok çirkin, uzun burunlu, kambur zambur bir şey olmalıydı.


kambura

İlgili Kelimeler:

kambura makinesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kitapların ciltlenmesiyle sırt bölümünde oluşan yuvarlaklık


Telaffuz : kambu'ra

kambura makinesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ciltçilikte, kitapların sırtını yuvarlaklaştırma ve sırt kenarlarını düzgünleştirmekte kullanılan makine


kambura vermek
Anlamı:

1. ciltlenecek kitabın sırtını, formalar dikildikten sonra çekiç veya makine yardımıyla yuvarlaklaştırmak