kamelya

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çaygillerden, büyük, beyaz, pembe veya kırmızı renkte çiçekler açan, dayanıklı yapraklı bir bitki, Japon gülü, Çin gülü (Camellia japonica)

Lisan : Fransızca camélia

Telaffuz : kame'lya

kamer

İlgili Kelimeler:

kamer balığı

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , gök bilimi , gök bilimi , Ay

Lisan : Arapça ḳamer

kamer balığı

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Ay balığı

kamera

İlgili Kelimeler:

kamera şakası, termal kamera

Anlamı:

1. isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı

2. Kameraman

3. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk

Lisan : Fransızca caméra

Telaffuz : kame'ra

kamera şakası

Anlamı:

1. isim , isim , televizyon , televizyon , isim , isim , televizyon , televizyon , İzleyenleri eğlendirmek amacıyla, önceden hazırlanan bir oyunun, gizli bir yere konmuş kamera aracılığıyla, habersiz kişiler tarafından oynanması

kameraman

Anlamı:

1. isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Alıcıyı doğrudan doğruya çalıştıran ve yöneten, alıcı hareketlerini gerçekleştiren, görüntülerin filme alınmasını sağlayan kimse, çekimci, kamera

Lisan : Fransızca cameraman

kamerî

İlgili Kelimeler:

kamerî ay, kamerî takvim, kamerî yıl

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Ayla ilgili

Lisan : Arapça ḳamerī

Telaffuz : kameri:

kamerî ay

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ay'ın tam bir devriyle hesap edilen veya ayın hareketine göre düzenlenen süre

kamerî takvim

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ay takvimi

kamerî yıl

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ay yılı

kameriye

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bahçelerde yazın oturulmak için yapılan, kafes biçiminde, kubbeli, üstü yeşilliklerle sarılan süslü çardak

Örnek:

1. Kim şu kameriyede oturmuş, şu çiçeklerden kim toplamıştı?

1. Kim şu kameriyede oturmuş, şu çiçeklerden kim toplamıştı?

kameriyeli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kameriyesi bulunan

Örnek:

1. Büyük evlerin büyük sofalarında havuzlu, kameriyeli bahçelerinde, bostanlarında ... toplanıyorlar, eğleniyorlar.

1. Büyük evlerin büyük sofalarında havuzlu, kameriyeli bahçelerinde, bostanlarında ... toplanıyorlar, eğleniyorlar.

kamersiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aysız, ayı olmayan

Örnek:

1. Hep kamersiz gecelerin karanlıkları içinde geçen beş seneden sonra parlak ve yeşil köyü pek hoşuna gitmişti.

1. Hep kamersiz gecelerin karanlıkları içinde geçen beş seneden sonra parlak ve yeşil köyü pek hoşuna gitmişti.

Kamerunlu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kamerun halkından olan kimse

Özel: Evet

kamet

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Boy, endam

Örnek:

1. Gür beyaz saçları, dik kameti, vakur yürüyüşü ile gören çarşı esnafı saygı ile selamlarlar.

1. Gür beyaz saçları, dik kameti, vakur yürüyüşü ile gören çarşı esnafı saygı ile selamlarlar.

Lisan : Arapça ḳāmet

Telaffuz : ka:met

kamet

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Farz olan namazdan önce okunan iç ezan

Lisan : Arapça ḳāmet

Telaffuz : ka:met

kamet getirmek

Anlamı:

1. farz namazına durmak için iç ezan okumak

kameti artırmak

Anlamı:

1. yüksek sesle konuşmak

2. ortalığı velveleye vermek

kamga

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yonga

kamikaze

Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , İkinci Dünya Savaşı yıllarında Japonların kullandığı intihar uçağı

Lisan : İngilizce kamikaze

kamikazelik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kamikaze olma durumu

Örnek:

1. Başkişilerin bir tür kamikazeliğe soyundukları anlaşılıyor.

1. Başkişilerin bir tür kamikazeliğe soyundukları anlaşılıyor.

kâmil

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yetkin, erişkin, eksiksiz, ağırbaşlı, mükemmel, olgun

Lisan : Arapça kāmil

Telaffuz : kâ:mil

kâmilen

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Büsbütün, toptan

Örnek:

1. Caminin methali, minberi, kâmilen siyah matem bayraklarıyla kaplı.

1. Caminin methali, minberi, kâmilen siyah matem bayraklarıyla kaplı.

Lisan : Arapça kāmilen

Telaffuz : kâ:milen

kâmillik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kâmil olma durumu

kamineto

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük ispirto ocağı, ispirtoluk

Lisan : İtalyanca caminetto

Telaffuz : kamine'to