92406 kayıt bulundu.
kalite çemberleri, kalite kontrolü, kalite riski
1. isim , isim , isim , isim , Nitelik
1. Bizde de Türk edebiyatı ne kadar millî kaynaklara gitmiş ise kalite bakımından o kadar yükselmiştir, denilebilir.
1. Bizde de Türk edebiyatı ne kadar millî kaynaklara gitmiş ise kalite bakımından o kadar yükselmiştir, denilebilir.
Lisan : Fransızca qualité
1. isim , isim , isim , isim , Bir iş yerinde işin daha etkili ve verimli yapılabilmesi için bilgi akışının hızlanması amacıyla oluşturulan ekipler
1. isim , isim , isim , isim , Her türlü malın üretiminin başlangıcından mal çıkışına kadar nitelik ve özelliğinin belirlenmesi için yapılan değerlendirme ve denetim
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Alıcının, varış yerine gelen malının kalitesi için yüklendiği riziko
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nitelikli
1. Bari bundan sonra boş yerlere kaliteli eleman alıp durumu biraz düzeltelim.
1. Bari bundan sonra boş yerlere kaliteli eleman alıp durumu biraz düzeltelim.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Niteliksiz
1. Ne kadar orta malı, kalitesiz tartışmalar yaptığınızın farkında mısınız?
1. Ne kadar orta malı, kalitesiz tartışmalar yaptığınızın farkında mısınız?
kalıtım bilimi
1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Çevre etkileriyle köklü olarak değiştirilemeyen özelliklerin, döllenme sırasında, dişi ve erkeğin kromozomları aracılığıyla bir kuşaktan ötekine geçmesi, soya çekim, irs, irsiyet, veraset
1. Bir ülkenin tarihsel varlığı, onun sahip olduğu ölçülemez bir değerler kalıtımıdır.
1. Bir ülkenin tarihsel varlığı, onun sahip olduğu ölçülemez bir değerler kalıtımıdır.
1. isim , isim , isim , isim , Bitki, hayvan ve insan genlerinin yapısını, görevini ve bir dölden diğerine nasıl aktarıldığını inceleyen bilim, genetik
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Soydan geçme, soydan kalma, kalıtımla ilgili, kalıtsal, irsî
1. Kadın konularında sağduyudan hayli yoksun oluşu kalıtımsaldı.
1. Kadın konularında sağduyudan hayli yoksun oluşu kalıtımsaldı.
2. tıp , tıp , tıp , tıp , Ana babadan çocuklara genler aracılığıyla geçen (özellik, hastalık vb.)
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Öylece kalmak
1. Dolayısıyla ne zaman çözüleceğini tahmin edemeden, öylece kalıverirsiniz.
1. Dolayısıyla ne zaman çözüleceğini tahmin edemeden, öylece kalıverirsiniz.
Telaffuz : kalı'vermek
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , askerlik , askerlik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , askerlik , askerlik , Bir kıtayı veya bir gemideki tayfaları uyandırmak için belirli saatte boru ile verilen işaret
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kalkma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. İlk salvonun etkisini atlattıktan sonra kalkabilirdi oturduğu yerden.
1. İlk salvonun etkisini atlattıktan sonra kalkabilirdi oturduğu yerden.
2. Kalkmaya gücü yetmek
kalkan bezi, kılıçkalkan
1. isim , isim , isim , isim , Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
2. Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Koruyucu
1. Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba.
1. Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba.
kalkan balığı, kalkan böcekleri, çivisiz kalkan
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme veya çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü, beyaz etli balık, kalkan balığı (Scophtalmus maximus)
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kalkan (II)
1. Kayık bir tabağa tepeleme konmuş pembe pembe kalkan balığı parçaları...
1. Kayık bir tabağa tepeleme konmuş pembe pembe kalkan balığı parçaları...
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Denizlerin kumlu, çamurlu diplerinde yaşayan, yassı bedenli, kemikli balıklar familyası