Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kalıplanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Belli bir kalıp verilmek, kalıba vurulmak


kalıplaşma

İlgili Kelimeler:

basmakalıplaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalıplaşmak işi

Örnek:

1. Yurt ve özgürlük için ses yükseltmiş, her türlü kalıplaşmanın dışına çıkmaya çalışmıştır.

1. Yurt ve özgürlük için ses yükseltmiş, her türlü kalıplaşmanın dışına çıkmaya çalışmıştır.


kalıplaşmak fiil

İlgili Kelimeler:

basmakalıplaşmak

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Belli bir biçim almak, klişeleşmek

2. Görevini yitirmek

Örnek:

1. `Birisi, kimisi` kelimelerindeki -i iyelik eki kalıplaşmıştır.

1. `Birisi, kimisi` kelimelerindeki -i iyelik eki kalıplaşmıştır.

3. Durumunu sürdürmek, belli bir durumun dışına çıkmamak


kalıplaşmış
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Durumunu sürdüren, belli bir durumun dışına çıkmayan


kalıplaşmışlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalıplaşmış olma durumu


kalıplaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalıplaştırmak işi


kalıplaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kalıplaşma işini yaptırmak


kalıplatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalıplatmak işi


kalıplatmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Kalıba vurdurmak


kalıplı

İlgili Kelimeler:

kalıplı kıyafetli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kalıplanmış olan

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Düzgün, biçimli

Örnek:

1. Hüseyin Efendi ütülü pantolonu, kalıplı fesi, yeni kravatı, temiz gömleği ve olgun konuşması ile sahiden efendiydi.

1. Hüseyin Efendi ütülü pantolonu, kalıplı fesi, yeni kravatı, temiz gömleği ve olgun konuşması ile sahiden efendiydi.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İri yapılı, heybetli

Örnek:

1. Bu, eski külhanbeyi biçiminde yürüyen kalıplı bir katildi.

1. Bu, eski külhanbeyi biçiminde yürüyen kalıplı bir katildi.


kalıplı kıyafetli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gösterişli, bakımlı

Örnek:

1. Daire de değiştirilmiş, gözlüklü, kalıplı kıyafetli adamlar ortaya çıkmış.

1. Daire de değiştirilmiş, gözlüklü, kalıplı kıyafetli adamlar ortaya çıkmış.


kalıplıca
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kalıplı olan


kalıplık

İlgili Kelimeler:

basmakalıplık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalıp yapmaya veya koymaya yarayan şey


kalıplılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalıplı olma durumu


kalıpsız

İlgili Kelimeler:

kalıpsız kıyafetsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kalıba dökülmemiş

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Biçimsiz, düzgün olmayan

Örnek:

1. Kalıpsız kırmızı büyük fesi, tıpkı bir ibik gibi duruyordu.

1. Kalıpsız kırmızı büyük fesi, tıpkı bir ibik gibi duruyordu.


kalıpsız kıyafetsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Gösterişsiz, bakımsız


kalıpsızca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kalıpsız bir biçimde


Telaffuz : kalıpsı'zca

kalıpsızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalıpsız olma durumu


kalipso
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Jamaika'dan yayılmış iki zamanlı bir dans

2. Bu dansın müziği


Lisan : Fransızca calypso

kalıptan kalıba girmek
Anlamı:

1. çıkar sağlamak için her duruma uymak


kaliptra
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kökün büyüme bölgesinin üzerini örten yüksük biçiminde koruyucu doku


Lisan : Fransızca calyptre

Telaffuz : kali'ptra

kalış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalma işi


kalıt
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Miras

Örnek:

1. Toprakları üzerinde gelmiş geçmiş eski uygarlıkların insancıl kalıtını özümlemişti.

1. Toprakları üzerinde gelmiş geçmiş eski uygarlıkların insancıl kalıtını özümlemişti.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi


kalitatif
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nitel


Lisan : Fransızca qualitatif

kalıtçı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kalıttan yasalar gereğince yararlanan kimse, mirasçı, vâris