Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
islenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İslenmek işi


işlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşlenmek işi


islenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İsli duruma gelmek

Örnek:

1. O gün üzerlerindeki resimleri sökerek sararmış, islenmiş duvarları badanalattım.

1. O gün üzerlerindeki resimleri sökerek sararmış, islenmiş duvarları badanalattım.


işlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İşleme işi yapılmak

Örnek:

1. Vazo, ince bir kadın eli ile işlenmiş, beyaz oymalı bir örtünün üzerindedir.

1. Vazo, ince bir kadın eli ile işlenmiş, beyaz oymalı bir örtünün üzerindedir.


işlenti
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , İşleme yöntemi


işler açılmak
Anlamı:

1. piyasa canlanmak


işler arapsaçına dönmek
Anlamı:

1. işler çok karmaşık bir hâl almak

Örnek:

1. İşler arapsaçına döner ve doğacak arbedeleri de önlemenin çaresi bulunmaz.

1. İşler arapsaçına döner ve doğacak arbedeleri de önlemenin çaresi bulunmaz.


işler becermek
Anlamı:

1. zararlı, gizli işler yapmak


işlerlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gereken sonucu verecek nitelikte çalışma durumu


işletebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşletebilmek işi


işletebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İşletme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. İşletmeye gücü yetmek


işletilebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşletilebilmek işi


işletilebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İşletilme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Daireler devre mülk usulünce işletilebiliyordu.

1. Daireler devre mülk usulünce işletilebiliyordu.


işletiliş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşletilme işi


işletilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşletilmek işi


işletilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İşletme işi yapılmak

Örnek:

1. İşlemeyen demir paslanır. Gövdemiz bir düzen içinde işletilirse ışıldar.

1. İşlemeyen demir paslanır. Gövdemiz bir düzen içinde işletilirse ışıldar.


işletiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşletme işi


işletme

İlgili Kelimeler:

işletme defteri, işletme şirketi, açık işletme, zirai işletme, orman işletmesi, ticaret işletmesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşletmek işi

Örnek:

1. Aynı sene içinde lokomotif fabrikası işletmeye açılmıştır.

1. Aynı sene içinde lokomotif fabrikası işletmeye açılmıştır.

2. Tarım, sanayi, ticaret, bankacılık vb. iş alanlarında, kâr amacıyla bir sermaye yatırılarak kurulan kurum

Örnek:

1. Adam, büyük bir film işletme ortaklığının sahibiydi.

1. Adam, büyük bir film işletme ortaklığının sahibiydi.

3. Bir kuruluşu verimli bir duruma getirip kazanç sağlama yöntemi

4. İş yeri


işletme defteri
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Yalnız gelir ve giderlerin yazıldığı defter


işletme şirketi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gaz, su, elektrik vb. hattını veya donanımını işleten şahıs, firma, halk şirketi veya kuruluş


işletmeci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir fabrikayı veya gelir getiren bir kuruluşu yöneten kimse, operatör

2. sinema , sinema , sinema , sinema , Yapımcıdan işletme hakkını alarak filmleri oynatanlara kiralayıp dağıtan kimse


işletmecilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşletmecinin yaptığı iş

2. Bağımsız bir bütçe ile yönetilen devlet işletmesi


işletmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İşlemesini sağlamak, çalıştırmak

Örnek:

1. Trenlerimizi odunla işletiyorduk.

1. Trenlerimizi odunla işletiyorduk.

2. Bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri kullanarak veya çalıştırarak yarar sağlamak

Örnek:

1. O havali işçileri arasında gücü, kuvveti ile o kadar tanınmıştı ki herkes onu tarlasında işletmek isterdi.

1. O havali işçileri arasında gücü, kuvveti ile o kadar tanınmıştı ki herkes onu tarlasında işletmek isterdi.

3. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Üzerine işleme yaptırmak

Örnek:

1. Adamcağız üşenmeden çarşı pazar dolaşıyor, kızına üşenmeden çerçeveletmek ve işletmek için ucuz atlaslar, kadifeler, ipekler satın alıyordu.

1. Adamcağız üşenmeden çarşı pazar dolaşıyor, kızına üşenmeden çerçeveletmek ve işletmek için ucuz atlaslar, kadifeler, ipekler satın alıyordu.

4. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Şaka ve birtakım yalanlarla sezdirmeden birini kandırmak veya onunla eğlenmek

Örnek:

1. Sana yalan söylemişler, dalga geçmişler, işletmişler seni.

1. Sana yalan söylemişler, dalga geçmişler, işletmişler seni.


işletmen
Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Bilgisayar vb. teknik aletleri işleten kimse, operatör


işletmenlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Operatörlük