işletmek

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İşlemesini sağlamak, çalıştırmak

Örnek:

1. Trenlerimizi odunla işletiyorduk.

1. Trenlerimizi odunla işletiyorduk.

2. Bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri kullanarak veya çalıştırarak yarar sağlamak

Örnek:

1. O havali işçileri arasında gücü, kuvveti ile o kadar tanınmıştı ki herkes onu tarlasında işletmek isterdi.

1. O havali işçileri arasında gücü, kuvveti ile o kadar tanınmıştı ki herkes onu tarlasında işletmek isterdi.

3. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Üzerine işleme yaptırmak

Örnek:

1. Adamcağız üşenmeden çarşı pazar dolaşıyor, kızına üşenmeden çerçeveletmek ve işletmek için ucuz atlaslar, kadifeler, ipekler satın alıyordu.

1. Adamcağız üşenmeden çarşı pazar dolaşıyor, kızına üşenmeden çerçeveletmek ve işletmek için ucuz atlaslar, kadifeler, ipekler satın alıyordu.

4. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Şaka ve birtakım yalanlarla sezdirmeden birini kandırmak veya onunla eğlenmek

Örnek:

1. Sana yalan söylemişler, dalga geçmişler, işletmişler seni.

1. Sana yalan söylemişler, dalga geçmişler, işletmişler seni.