92406 kayıt bulundu.
görsel-işitsel, görsel-işitsel çağrışım, görsel-işitsel eğitim
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İşitimle ilgili
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , İşittirme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , İşittirmek işi
1. Bakla kırı sakalını titrete titrete malını öven bakırcıya, ne dediğini işittirmeye çalışmaktadır.
1. Bakla kırı sakalını titrete titrete malını öven bakırcıya, ne dediğini işittirmeye çalışmaktadır.
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , İşitmesini sağlamak, duyurmak
1. Etrafta içilen nargilelerin gurultularını tane tane işittirecek kadar ağırlaşan sükût, bana bir kalkınma yaptırdı.
1. Etrafta içilen nargilelerin gurultularını tane tane işittirecek kadar ağırlaşan sükût, bana bir kalkınma yaptırdı.
1. sıfat , sıfat , kimya , kimya , sıfat , sıfat , kimya , kimya , Isı açığa çıkaran, çevresine ısı salan (birleşme, tepkime), ekzotermik
Telaffuz : ısı'veren
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir akışkanda ısıyı her tarafa eşit olarak yaymaya yarayan alet, konvektör
Telaffuz : ısı'yayar
1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Üzerinde durmama, önem vermeme
2. Boşa çıkarma, rast getirememe
1. Güzel bir orta ile gole mal olan bir ıskayı ayırt edemez.
1. Güzel bir orta ile gole mal olan bir ıskayı ayırt edemez.
3. Hedefi tutturamama, amaca ulaşamama
Telaffuz : ı'ska
1. gözden kaçırılmak, atlanmak, değeri ve önemi anlaşılmamak
1. Bu kadar güzel, bu kadar büyük bir şehir nasıl ıska geçilir diye içerliyordum.
1. Bu kadar güzel, bu kadar büyük bir şehir nasıl ıska geçilir diye içerliyordum.
1. hedefe rast getirememek
2. üzerinde durmamak, önem vermemek, atlamak
1. Bedenleriyle ilgili gerçekleri ıska geçerler.
1. Bedenleriyle ilgili gerçekleri ıska geçerler.
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Yelkenli gemilerde direklerin alt uçlarının içine oturtulduğu yuva
Lisan : İtalyanca scazza
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Güçleştirme, zorlaştırma, çetinleştirme
Lisan : Arapça işkāl
Telaffuz : işkâ:li
1. nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , Hedefe denk getirememek
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Çarmıhların halat basamakları
Lisan : İtalyanca scalare
Telaffuz : iskala'rya
iskambil kâğıdı
1. isim , isim , isim , isim , Bir yüzünde sayılar veya resimler bulunan, çeşitli oyunlar oynamaya yarayan kart, oyun kâğıdı
1. Sonbahar sonları olduğu için orada ancak iki ihtiyar otçu ile bir bahçıvan iskambil oynuyorlardı.
1. Sonbahar sonları olduğu için orada ancak iki ihtiyar otçu ile bir bahçıvan iskambil oynuyorlardı.
2. Bu kartların 52 tanesinden oluşan deste
3. Bu kart destesiyle oynanan oyun
Lisan : (Briscambille özel adından)
1. isim , isim , isim , isim , İskambil
1. İskambil kâğıtlarını karıştırıyorum, kendi kendime söyleniyorum.
1. İskambil kâğıtlarını karıştırıyorum, kendi kendime söyleniyorum.
iskân belgesi
1. isim , isim , isim , isim , Yurtlandırma
2. Yurtlanma
1. İskân izni.
1. İskân izni.
Lisan : Arapça iskān
Telaffuz : iskâ:nı
1. kadastrosunu, planlarını ve altyapısını bitirip bir bölgeyi inşaat yapmaya hazır duruma getirmek
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Denizin derinliğini ölçme
2. Bu iş için kullanılan araç
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İşin içyüzünü öğrenme, bilgi toplama, sorup soruşturma
1. İstanbul'daki ilk günlerinde yaptığı iskandiller, umduğunun tersine olarak burada geçimini kolay sağlayamayacağını göstermişti.
1. İstanbul'daki ilk günlerinde yaptığı iskandiller, umduğunun tersine olarak burada geçimini kolay sağlayamayacağını göstermişti.
Lisan : İtalyanca scandaglio