işittirmek

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , İşitmesini sağlamak, duyurmak

Örnek:

1. Etrafta içilen nargilelerin gurultularını tane tane işittirecek kadar ağırlaşan sükût, bana bir kalkınma yaptırdı.

1. Etrafta içilen nargilelerin gurultularını tane tane işittirecek kadar ağırlaşan sükût, bana bir kalkınma yaptırdı.