Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
İshak kuşu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Bataklık baykuşu


ishal

İlgili Kelimeler:

kanlı ishal

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarma, sürgün, ötürük, iç sürme, cır cır, amel, linet, kabız karşıtı


Lisan : Arapça ishāl

ishal olmak
Anlamı:

1. amel olmak, sürgün olmak, bağırsakları bozulmak


ishalli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İshali olan


ısı

İlgili Kelimeler:

ısıalan, ısıcam, ısıdam, ısıdenetir, ısı kuşak, ısıölçer, ısı ölçümü, ısı tedavisi, ısıveren, ısıyayar, ısı yayımı, ısı yuvarı, diriksel ısı, diril ısı, günısı, iç ısı, kızıl ısı, ergime ısısı, ısınma ısısı, vücut ısısı

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji

Örnek:

1. Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır.

1. Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır.

2. Fiziksel bir olaya dayalı, belirli bir ölçü üzerine kurulmuş olan sıcaklık ve soğukluk derecesi


işi (bir şeye) vurmak
Anlamı:

1. işi değiştirmek

Örnek:

1. O vakit aktör yahut aktris işi meddahlığa vuruyor.

1. O vakit aktör yahut aktris işi meddahlığa vuruyor.


işi ...-e dökmek
Anlamı:

1. işi değiştirip bir başka biçime çevirmek

Örnek:

1. Onun işi böyle filozofluğa döküşünde biraz da benim mesuliyetim olmadı değil.

1. Onun işi böyle filozofluğa döküşünde biraz da benim mesuliyetim olmadı değil.


işi ...-e vurmak
Anlamı:

1. gerekenden başka biçimde davranmak, ... gibi görünmek

Örnek:

1. İşi şakaya vurmak.

1. İşi şakaya vurmak.


işi ahbaplığa dökmek
Anlamı:

1. yerli yersiz yakınlık göstermek

Örnek:

1. Şimdi maşallah açılmaya başladım diye söylenirsin, işi ahbaplığa dökersin, olur gider.

1. Şimdi maşallah açılmaya başladım diye söylenirsin, işi ahbaplığa dökersin, olur gider.


işi aksi gitmek
Anlamı:

1. istenilen sonucu elde edememek


işi Allah'a kalmak
Anlamı:

1. güç şartlar altında, kimseden yardım umudunun kalmadığı bir durumda bulunmak


işi anlamak
Anlamı:

1. gizli bir şeyi, bir sorunu anlamak


işi azıtmak
Anlamı:

1. yanlış ve aşırı yollara sapmak

Örnek:

1. Hani ya kahve nerede? Bir saattir bekliyorum, hâlâ gelmedi! Yoo! Siz artık işi azıttınız gayri!

1. Hani ya kahve nerede? Bir saattir bekliyorum, hâlâ gelmedi! Yoo! Siz artık işi azıttınız gayri!


işi başından aşmak (veya aşkın olmak)
Anlamı:

1. pek çok işi olmak


Ön Takı : (birinin)

işi bitmek
Anlamı:

1. işi sona ermek

2. hâli, gücü kalmamak


işi bozmak
Anlamı:

1. yapılan anlaşmayı, verilen sözü tutmamak

Örnek:

1. Hiç benim yüzüme bakmıyor, işi bozacak bir şey söyleyeceğimden korkuyor gibiydi.

1. Hiç benim yüzüme bakmıyor, işi bozacak bir şey söyleyeceğimden korkuyor gibiydi.


işi bozulmak
Anlamı:

1. yapmakta olduğu işten gereği kadar kazanç sağlayamaz olmak


işi ciddiye almak
Anlamı:

1. soruna önem vermek

Örnek:

1. İşi ciddiye almış olacak ki hemen okul müdürüne çıkmış, izin istemiş.

1. İşi ciddiye almış olacak ki hemen okul müdürüne çıkmış, izin istemiş.


işi çıkmak
Anlamı:

1. başka bir işle meşgul olmak

Örnek:

1. Bazen işi çıkıyor günlerce.

1. Bazen işi çıkıyor günlerce.


işi duman
Anlamı:

1. isim , isim , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , isim , isim , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , İşi ve durumu kötü olan kimse


işi düşmek
Anlamı:

1. birinin yardımına gereksinim duymak

Örnek:

1. Ara sıra işim düşerek kalem odasına girdikçe ona nazik ve kibar bir arkadaş muamelesi ediyordum.

1. Ara sıra işim düşerek kalem odasına girdikçe ona nazik ve kibar bir arkadaş muamelesi ediyordum.


işi gücü bırakmak
Anlamı:

1. yaptığı işten uzaklaşmak

Örnek:

1. Su bulmak için işi gücü bırakarak bütün gün su peşine düşmemiz lazım gelecekti.

1. Su bulmak için işi gücü bırakarak bütün gün su peşine düşmemiz lazım gelecekti.


işi ileri götürmek
Anlamı:

1. beklenenden daha aşırı davranışlar içine girmek

Örnek:

1. Ama işi bu kadar ileri götürdüğüne göre, sonuçlarına da katlanması gerekirdi.

1. Ama işi bu kadar ileri götürdüğüne göre, sonuçlarına da katlanması gerekirdi.


işi iş olmak
Anlamı:

1. işi yolunda olmak


işi iş, kaşığı gümüş
Anlamı:

1. `işi tam istediği yolda` anlamında kullanılan bir söz

Örnek:

1. Geldiğine geleceğine şimdi bin pişman! İzmir'de işin iş, kaşığın gümüş be adam, otursana oturduğun yerde!

1. Geldiğine geleceğine şimdi bin pişman! İzmir'de işin iş, kaşığın gümüş be adam, otursana oturduğun yerde!